İtirazım var ...
Ansızın doğar güneş gözbebeğim…
Yüreğinden giderken ben yıllar ötesine ve yolarca uzağına; şimdi acımasın kalbin. Ancak anlayacaksın çünkü gittiğimi. alıp götürücem hiç doğmayacak güneşini senden çekip alıcam gökyüzünün mavilerini senı umutsuz bırakıcam tıpkı senın bana yaptğın gıbı zalım olucak dusuncelerım gıdısım yıkım olucak sana bir volkan gibi patlayacağım geçmişinde ve sen her defasında kullerımden dogucaksın habersız butun farkındalıklarının farkına varacaksın bır bır ..aslında benı ne cok sevdıgını dusuneceksın ansızın ,hatıralara sıgmayacak kadar buyuyup ıcınde defalarca yok edecegım kendımı ve sen yıtıp gıden benım ardımdan baka kalıcaksın. Tekrar uykuya dalmak ısteyecek gozlerın sonsuz bır huzuru ozleyeceksın söküp kalbini çıkarıp atasın gelecek geçmişin uçurumlarınadan parçalarcasına fakat sen çıkarıp atmaya çalıştıkca içinden beni yıldızlar gibi çoğalacağım bedeninde her yanın benle dolacak ko rkutacak senı bu çoğalışlarım ....ve sen gecenin bir yarısı uyanıp ağlayacaksın hayallerinin kayıp zamanlarına pişmanlıklarını koyup avuçlarının arasına defalarca pişman olacaksın tutupta anılarının yakasından sabahlara kadar sorgulayacaksın delice ve sonra hayallerini en mutlu olduğun zamanın birine mıh gibi çakacaksın üşüyeceksin sonra özlemleri bir bir yaktığın ateşin tam içinde.duşlerini bağlayacaksın doğacak güneşlere ve doğmasını bekleyeceksin acabalarla.... Utanacaksın göz yaşlarından sırf cekip aldığı için aydınlıklarını küfürler edeceksin geceye ama nafile celladı olacak hayallerinin o tertemız sevdam savrulacak genclığın hoyrat bir rüzgarda ve sen ey yarrrrrrrrrrr sevinclerini kaybedeceksin enmutlu anlarında yanlız kalıcaksın kalabalıklar ıcersınde tanıdık bır teselli arayacak her baktıgın göz bebeginde... uyur gibi olacaksın hayallerıme dalacaksın ... Bir sabah; açacaksın gözlerini kireç beyazı bir tavana, uzatacaksın ellerini boş ve mis kokan bir yastığa, arayacak yüreğin çaresiz ve yapa yalnız evin içerisinde. Evet; işte; tam bu anda yanacak içinde kopamayan bir yer. Nefesin kesilecek, ellerin titreyecek, gözlerin ağlayacak ama… Sen kaybettiğini anlamayacaksın yine. Güneşli güzel bir nisan sabahı; gül kokan doğaya çıkacaksın. Yürümek isteyeceksin önce. Yürüyeceksin de. Ama her adımda, tutamadığın, soğuk parmaklar arayacaksın. Her adımda mutlulukla gülümseyen bir suret bulamayacaksın. İşte; burada yıkılacaksın. Düşecek gözyaşların nisan yağmurlarından daha çok. Şiddetli ve sağanak olacak. Şimşekler çakarken senin yüreğinde; ben, çok uzaklarda olacağım. Belki bakışlarınla bile ulaşamadığın bir mesafede… Kim bilir; sensizliğin bas ucunda olurum belki ve hep söylediğim askın dansına başlayacağım sensiz… Terlerken yokluğunun çürüttüğü çorak toprakların üstünde, yalın ayak yinede dans edeceğim... Başka bir dilde, başka bir dansta; başka; bambaşka bir tango yapacağım. Sessiz ve çaresiz… marim katkından dolayı tesekkur ederım canım ... |
büyük bir zevkle dinledim itiraf edeyim şiiri okumadım
sadece bu harika yorumu dinledim yüreğinize sağlık
saygılar ...