Aşkın
Yanmadan geçtim
Nemrut ateşinden. Kucağımda Bir sürü Musalar vardı. Bıraktım sularına Bin umutla, Yürüdüm, Ayaklarımı bastığım yer Kutsal Tuvaydı. Hacer ile ismail geldiler. Yedi kez Safa Merve arasında koştu Hacer. İsmail aşkıyla zemzem Hacerin yüreğinden Kaynadı kaynadı Taştı. Hacer eteklerini toplayıp koşarken Bir minik ismail vardı Koca yeryüzünde Yüreğine sığmayan. Safalar olsun o güzel yürüyüşe Nasıl bir çoşma ki Kalbi şefkat adımlarında uçarcasına Gönülden zemzem pınarına ulaştı. Şimdi saman alevi aşklar, Aşk kelimesini düşürdüler, En meczup En rezil yerlere. Ne leyla ne Mecnun Eğilmez almaz bu yerden. Onların içtiği tertemiz aşk pınarıydı Şimdi aşklar sahte, satılık Üç kuruşluk, göstermelik Hangi yürek yanar ki Kirli sevgilere. Bilirim ya temizdir Her doğan her insan Üstüne ______sağnak ___________sağnak yağar, Kirli çirkin ne varsa. Direnir içinden Siner, Sinesine, vurdukça aşkı Haykırır: Siz ey taklit, sahte gerçekler Bin orduyla gelseniz Altından şehirler içine yerleşse O maddeci gövdeniz, Bir Kerem, bir aslı çıkmaz ordan Aşk, aşkın olanı bilmektir O sonsuz ebedi olanı bilerek Secdeye eğilmektir. (Haziran 2010 İstanbul) |