sevda bir masalsatır satır yazılan ve yazıldıkça çoğalan bir sevda masalısın sen dikilip karşıma… saklayıp masum gülüşlerini saplasan da acı oklarını yüreğime bir zakkum çiçeği gibi soluksuz bıraksan da beni hüzün rüzgarlarında kıramazsın yüreğimin kalemini sen, yüreğimdeki tutuklu ben bu masalın sorgusuz müebbedi tut ki, yağmurlara kalmışız boranlardan geçmişiz ve içtiğimiz bir har şerbeti içimizde acının ve hüznün ağır şehveti kapanmadıkça gönlümün gözü kapanmaz bab-ı aşk ateşi ey… yazgımı yazgısına bağlayanım hicran okunu çakıp sol yanıma umudu yitik ülkelerde arayanım elem de biter bir gün, keder de bir çiğ düşer de bir şafakta açılır perdesi gözünün nevbaharda muştulu bir çizgide çatlar tomurcuklar gamzende yeni bir çağ başlar içimden duyarım seslerini o gün geçip umut köprülerini bir bir mutluluk türküsünü söyleyen kardelenlerin çünkü sen… benim masalımsın yazdığım çünkü ben… senin yazgına tutuklu ömrümce seni yazacağım 01.06.2010 |
tutkulu olmak özverili olmak değil mi.
Yaşamın kendi de masal
ama içinde sevda masalını da yaşamak
büyük şans dostum...
Kutlarım.