Ay’ın karanlık yüzünden sızdırdığım hayalinle,
Uykusuzluktan,sevdadan,düşünceden uyuşmuş bir ten ile Güneş’i karşılamayı özledim.
Olsan da sen anlasan,sevdadan uyuşmuş tene dokunulmasının anlamsızlığını,
Olsan da sen anlasan,izine,yüzüne sürünmekten kabuk soyumu yaralarına dokunmanın çaresizliğini.
Henüz bir an olmadı hayallerinin gözümden düşüşü
Hani orda olmayabilir,bir Yıldız’ın aslında kaymadığını öğrendiğim gibi gittin
Düşlerime düşürdün gittin!

Gidişinin hemen ardından kapımı kurcalayan şu sessizlik,
Daha dün benimdin ya, daha dün anlamsızlığındayım,
Anlamsız derinliklere gömülü gidişinin baskısında,seni özlediğim yere düştü bakışlarım
Cehennem gibiydin yere gömüldü düşlerim,
Anladım ateş oluyorsunda düşmediğin yeri niye yakıyosun!

Yagmurlu bir gündü gitme dedim.
Kaç zamandır yağmurdan kaçtığımı bilmiyordum,zamanın hangi anda durduğunu da...
Acılarım öyle tavan yapmış falan değil ha!
Bastığında sızlayacak kadar yerlerde
üstünde gezinmeyi alışkanlık yapacağını anlamalıydım

Gelmeni isterdim ama bu bekleme salonunda sıkıldım.
Artık ev sahipliği yapmayacak kadar karamsarım
Yerin başka birisi tarafından alınamıyorsa içimden ,
Şantajı zulümse,kürtajı mümkün müdür aşkın?
Gelsen ödediğim bedele acırım gelmeee!


Saygılar...E.A