Ne Garib Bir Gün...
Ne garib bir gün,
Tıpkı dün gibi, Ve ondan önceki gün gibi, Ve ondan önceki… Haydi aklım… De ki; Efendice yaşıyorum, Gürültü yapmadan, Desinler ki; İşte… Adam gibi adam… Öyle öğrendin ya çocukluğunda… Efendiliğindi sessizliğin, Seslerin yokluğunda, Haykırsa da kimsesizliğin… Dışında sükût, Sanki bir derya-deniz, Yalnızım dediğin vakit, Bir çocuk ağlardı içinde, Sessiz, kimsesiz… Gelgite dönerdi sular, Pusudaydı fırtına, Zafere hazırlanan korkular, Beklerlerdi geceyi, Binmek için sırtına. İstersen… Sarıl yine sapanına… Hani… Yalnızlık hissedersen… Kuş avlamaya giderdin, Kendinle birlikte… Yok yok… Kendinle İKİ’ likte… Cesaretini göstermek isterdin, Korkak yanına… Haydi… şimdi de öyle yap… Sapanını kap, Bir taş at karanlığa… Dağılsın… Korkan kuşlar gibi korkular… Hem ne güne duruyor, Öğrendiğin onca şarkılar… Ama… Bilmiyorum neden, Sen korkar oldun artık… Pencerene konan serçeden… Ne bileyim… Sanki artık… Yalnızlığını koruyor gibisin, Ve sanki bana… Soruyor gibisin; “Nasıl böyle?”… diye Bak… Muhtaç değilim kimseye, Bak… Bak artık ben de senin gibiyim… E ne de olsa… Hiç yoktan bir şeyin sahibiyim… Tamam da… Karar verme kızıp ta acına, Katlanacak olan sensin, Seçtiğinin sonucuna, Ağlamazmış kendi düşen, Kaç gün sürer SEN’ ce neşen, Sonra deme bana… Senin yüzünden düştüm bu hallere… Senin yüzünden sarıldım Olmayacak hayallere… Seçim SEN’ in... Derdi olma da kimsenin, Kalkma da sonra başa... Nasıl bilirsen öyle yaşa... Halim KÖK 31.05.2010 |
ee daha ne olsun..
şükür olsunn HERŞEYİN GERÇEK SAHİBİNE..
içtenlikle..