Hz. Ademin Düşü
Henüz toprak ile su arasında.
Kuru çamur ile su arasında Rahmet deryasında su arasında. Karanlık gecenin nurlu sabahı. Sevda kervanının devesiyim ben Aşkın yere düşmüş nüvesiyim ben Ademin dünyada hevesiyim ben. Karanlık gecenin nurlu sabahı. Yenilmez meyveyi havaya sordum. Ayrılık düşünü sinaya sordum Yağmurlara dalıp hira’ya sordum Karanlık gecenin nurlu sabahı. Yüz yıllar içinde acılar çektim. Bulamam diye ne sancılar çektim. O günden beri çok hacılar çektim Karanlık gecenin nurlu sabahı. Gelen insanlığı rüyada gördüm Kader cilvesini sahrada gördüm Neslimin çoğunu Kâbede gördüm Karanlık gecenin nurlu sabahı. Her ırkın renginde bedenen varım Emirin üzere senden ol varım Bilsem ki alemde neden varım Karanlık gecenin nurlu sabahı. Hayat sayfaları hep gündüz gece İleri götürür marşandiz gece Ecel gelir kalır bu dümdüz gece Karanlık gecenin nurlu sabahı. Yaşanılan her şey rüyâ gibidir Sözde sağlam duruş hayâ gibidir Ben; suya yazılmış hülyâ gibidir Karanlık gecenin nurlu sabahı. Dünyada ilk hırsa kabil kapıldı Kardeşin seline habil kapıldı Arsız ihtişama babil kapıldı Karanlık gecenin nurlu sabahı. İnsanlık kitabı ben de toplandı Dürüldü alemler tende toplandı İlimin hesabı sende toplandı Karanlık gecenin nurlu sabahı. Herkese sendeki nişan muştuydu Ahlâkın üstünde Zişan muştuydu Gönül kazanında pişen muştuydu Karanlık gecenin nurlu sabahı. Deryasına daldım aşkın bir sene Yaşadım dokuzyüz altmış bir sene Cennette an bile değil bir sene Karanlık gecenin nurlu sabahı. Görülen Hazreti Ademin düşü Hayale sığmayan dedemin düşü Anlatılanlar hep ninemin düşü Karanlık gecenin nurlu sabahı. Açtım gözlerimi hazırda buldum Bakarken aynaya tavsırda buldum Hat olmuş çizgiler hasırda buldum Karanlık gecenin nurlu sabahı. Bülbül pazarına gülüm gelecek Kıyamete kadar dölüm gelecek Her zalim nefise ölüm gelecek Karanlık gecenin nurlu sabahı. 15.12.2008 Ahmet Çelik |