E.kitap,Mustafa Deniz’in gönül dünyasından aşk ve özlem şiirleri
Emmim kızı
Sevdam ile kuşattığım Ne haldesin emmim kızı Sol yanımda yaşattığım Ne haldesin emmim kızı İki elim koydun kanda Hal bırakmadın bu canda Yirmi yıldır aklım sende Ne haldesin emmim kızı Zülfü siyah beyaz tenlim Hasretinle yandı gönlüm Al yanaklım yüzü benlim Ne haldesin emmim kızı Hasret kaldığım sözüne Karakaş kara gözüne Vurulduğum ay yüzüne Ne haldesin emmim kızı Kıskandığım damdan taştan Sevdan hiç gitmiyor baştan Bir haber sal uçan kuştan Ne haldesin emmim kızı Naz ettiğin artık yeter Oldum bir buluttan beter Hasretin burnumda tüter Ne haldesin emmim kızı Sürahim kalbimde yaşar Dilim söyler gönlüm coşar Yar duyarsa beni boşar Ne haldesin emmim kızı Gözyaşı döküp gidenim Sır küpü ettin bedenim Beni yâda terk edenim Ne haldesin emmim kızı Özlemim var buram buram Bilirim bu bana haram Yokluğun ediyor verem Ne haldesin emmim kızı Denizin kara yazısı Dinmiyor gönül sızısı Emmimin ciğer kuzusu Ne haldesin emmim kızı Mustafa Deniz Unutmadım Mecnun edip yaktın beni Unutmadım emmim kızı Unutmak mümkün mü seni Unutmadım emmim kızı Aşkınla yakıp kavurdun Aklımı alıp savurdun Yirmi bir yılı devirdin Unutmadım emmim kızı Aşkın ömrümü yese de Bağrımda yara açsa da Aradan yıllar geçse de Unutmadım emmim kızı Yürekli açık sözünü Karakaş kara gözünü Kardan beyaz gül yüzünü Unutmadım emmim kızı Tatlı dil cilve nazını Kalbimde sevdan izini Yüreğim yakan közünü Unutmadım emmim kızı Al yanağındaki beni Sırma sacın beyaz teni Çift örüklü turnam seni Unutmadım emmim kızı Şu göğsümdeki kafeste Alıp verdiğim nefeste İlk günkü gibi heveste Unutmadım emmim kızı Gönlümde iz taşıyorsun Her gün yaram deşiyorsun Sol yanımda yaşıyorsun Unutmadım emmim kızı Muteber ağır başını Gönlümü saran döşünü Düğün günü gözyaşını Unutmadım emmim kızı Mustafa’yım yanıyorum Bir mum gibi eriyorum Düşlerimde görüyorum Unutmadım emmim kızı Mustafa Deniz Sevdiğim Kadere küskünüm ayırdı bizi Yardan ayrılmaya kim olur razı Bağışla sevdiğim emmimin kızı Gezmeye geldiğin duyamadım oy Yıllar sonra gördüm yüreğim doldu Gözlerim gözüne takıldı kaldı Çenem düğümlendi dilim lal oldu Hoş geldin sevdiğim diyemedim oy O nasıl bir gündü eridim bittim Nazını sevdamın hatrına yuttum Söylemedim sözüm içime attım Üzülürsün diye kıyamadım oy Sevdanın yükünü bana yükledin Derdimin üstüne bin dert ekledin Muhannet özünü neden sakladın Yüzüne bakmaya doyamadım oy Yaşattım yıllarca gönül sızımda Türkülerim oldun çaldım sazımda Duramadım sana karşı sözümde Aşkını kenara koyamadım oy Sürahim sevdiğim nereden geldin Denizin aklını başından aldın Rüyama girerek uykumu böldün Kaçıncı kâbusum sayamadım oy Mustafa Deniz Bağışla sevdiğim Yüreğine acı sızı verdiysem Bağışla sevdiğim azizem beni Elimde olmadan kalbin kırdıysam Bağışla sevdiğim azizem beni Af dilesem nolur ağ yüzüm kara Kaç kere başımı vurdum duvara Aşk dediğin bende yaradır yara Bağışla sevdiğim azizem beni Tabip tabip gezdim çare olmadı Yapılan telkini aklım almadı Hasretinle yandım halim kalmadı Bağışla sevdiğim azizem beni Yüreğim kor gibi bir ben bilirim Kim bilir belki bu dertle ölürüm Kapında kul kölen itin olurum Bağışla sevdiğim azizem beni Unutmaya gönlüm olmadı kayıl Her sene denedim olursa bu yıl Bu nasıl sevmektir elimde değil Bağışla sevdiğim azizem beni İsmini anınca titriyor sesim Kuş gibi çırpıyor göğüs kafesim Yad etmezsem seni çıkmaz nefesim Bağışla sevdiğim azizem beni Boynu bükük baka kaldım peşinden Akıttım sevdanı gözüm yaşından Hiç eksik olmadın gece düşümden Bağışla sevdiğim azizem beni Ben av sevdan avcı sende dağımsın Gölgene sığındım sığınağımsın Tek tutunacak dal varım yoğumsun Bağışla sevdiğim azizem beni Senden başka kimim vardı dünyada Çok istedim eremedim murada Mustafa’yı yaktın yandırdın oda Bağışla sevdiğim azizem beni Mustafa Deniz Azizem Emmimin Kızı Vay başına neler gelmiş Sevdiğim sana ne olmuş Gül yüzün sararmış solmuş Hasta mısın emmim kızı Düşünürsün hazin hazin Bu ne efkâr bu ne hüzün Neden asılmış gül yüzün Yasta mısın emmim kızı Ne öpülmüş ne koklanmış Ne sevilmiş ne yoklanmış Gül bahçesinden toplanmış Deste misin emmim kızı Aşkınla yaktın kavurdun Kül ettin göğe savurdun Beni bülbüle çevirdin Beste misin emmim kızı Gam olup cana çökmede Dert üstüne dert ekmede Seven yüreği yakmada Usta mısın emmim kızı Denizi gördün gerildin Ölüp ölüp de dirildin Yoksa bana mı darıldın Küs de misin emmim kızı Mustafa Deniz Sevdiğim 1 Özenip yaratmış seni yaradan Bunun için sevdam değil sıradan Görmeyeli yıllar geçti aradan Hasretinle beni yaktın sevdiğim Hilekârlık var mı söyle suçumda Özlemin tütüyor tel tel saçımda Yokluğun ateştir yanar içimde Sırlarımı deşip döktün sevdiğim Özleminle beni yakıp erittin Ok gibi saplanıp içim kuruttun Bu genç yaşta bedenimi çürüttün Ocağıma incir diktin sevdiğim Sevdiceğim sevdan nerden bulaştı Kader midir yoksa ah mı ulaştı Derdim anlatmaya dilim dolaştı Ömrümü tüketip söktün sevdiğim Bu nasıl sevdadır böyle büyülü Bana davranıyor kaba dayılı Zaten hastayım ben ömrüm sayılı Ölmeden mezara soktun sevdiğim Öğrendim Azizem dertli halini Üzüntüye boğdun emmin oğlunu Verir misin bana tutsam elini Seni çok sevmiştim tektin sevdiğim Suçluluk içinde buldum kendimi Dalgalandım yıktım gönül bendimi Yoksa bana olan aşkın söndü mü? Ben yüzünden eza çektin sevdiğim Dualarım gelip seni bulur mu? Dertlerin çözülüp yolun alır mı? Bundan daha kötü günüm olur mu? Garibi derdinle yıktın Sevdiğim Çok seviyorum ki yaşadın döş de Gündüz hayalimde geceler düş de Her rüya sonunda yanlarım boş da El attım beline yoktun sevdiğim Mustafa’yı yaktın seni ölesin Unutmadım seni böyle bilesin Dilerim yuvanda mutlu olasın Dert oldun içime çöktün sevdiğim Mustafa Deniz Seni aradım ben seni Bir geçmişin izlerinde Seni aradım ben seni Nazlı yarin gözlerinde Seni aradım ben seni Manzumede beyitlerde Zihnimdeki kayıtlarda Tükenmeyen umutlarda Seni aradım ben seni Her lisanda her lehçede Yazıp çizilen hecede Bitmez tükenmez gecede Seni aradım ben seni Anılarımı sayanda Her yastığa baş koyanda Gördüğüm her bir rüyamda Seni aradım ben seni Şu zalim gurbet ellerde Göğsüme esen yellerde Kâh dağlarda kâh çöllerde Seni aradım ben seni Yığın yığın her öbekte Yalnız uçan kelebekte Koklanmamış her çiçekte Seni aradım ben seni Baharda yazda kışlarda Mertekte damda taşlarda Muhacir göçmen kuşlarda Seni aradım ben seni Âşık olmuş ozanlarda Mecnun olup gezenlerde Derde çare yazanlarda Seni aradım ben seni Ömrüm ile yarışımda Nefes alıp verişimde Her güneşin doğuşunda Seni aradım ben seni Zülfikar’ın hamlesinde Bir yudum su damlasında Memleketin cümlesinde Seni aradım ben seni Mustafa Deniz S…….gim S………him için… Çiçeğin dile geldiği Çiçeğin dile geldiği Gülün renga renk olduğu Yârimin gidip geldiği Yol olmayı çok isterdim Dize gelirdim önünde Köle olurum yanında İlk göz ağrımın elinde Gül olmayı çok isterdim Kurban olurum arına Gümüş kemerin yerine Bağlanan yârin beline El olmayı çok isterdim Sevdiğimin bukağında Gamzesinde dudağında Mis kokulu yanağında Al olmayı çok isterdim Işığı feri gözünde Tebessümü ay yüzünde Nazlı yârimin ağzında Dil olmayı çok isterdim Ak gerdanında döşünde Kirpikte hilal kaşında Her gün okşanan saçında Tel olmayı çok isterdim Deniz’im mutluluk görmüş Can sevdiklerine ermiş Sevdiğinden murat almış Kul olmayı çok isterdim Mustafa Deniz Emmim oğlu Yar arkasında sözü yün Durmadın ki emmim oğlu Sevdamız için özü yün Yormadın ki emmim oğlu Namene sevindim uçtum Adeta kendimden geçtim Sana ben gönlümü açtım Girmedin ki emmim oğlu Giydim fistanın alını Bekledim her gün yolunu Elim uzattım elini Vermedin ki emmim oğlu Tek sen var idin beynimde Vebalin yoktur boynumda Gül yetiştirdim koynumda Dermedin ki emmim oğlu Anlamadın yar dilimi Sarpa saldırdın yolumu Sevdiğim ince belimi Sarmadın ki emmim oğlu Kapı baca döndüğümü Aşkın ile yandığımı Senin için öldüğümü Görmedin ki emmim oğlu Yar sen gezdikçe peşime Zülfümü döktüm döşüme Muhannet elin saçıma Sürmedin ki emmim oğlu Seni yiğidim belledim Al diye haber yolladım Ağlayarak çok bekledim Varmadın ki emmim oğlu Beni bırakmazsın diye Aldırmadım ki elçiye Haneyi basıp kapıya Vurmadın ki emmim oğlu Sürahin gurbette naçar Bir zalime olmuş düçar Yirmi yıldır ne yer içer Sormadın ki emmim oğlu Mustafa Deniz Seni ölesiye sevdim Yapma bu cilveyi nazı O günler içimde sızı Sevdiğim emmimin kızı Seni ölesiye sevdim Mevla alsa da bu canı İnkâr edemem ben bunu Ayrılık olsa da sonu Seni ölesiye sevdim Kurban olayım gözüne Ağlarım kara yazına Hasret kaldığım yüzüne Seni ölesiye sevdim Geçen yıla aldırmadan Gül sevdanı soldurmadan Eşe dosta bildirmeden Seni ölesiye sevdim Bir gün görürüm diyerek Günü ayları sayarak Sevgine saygı duyarak Seni ölesiye sevdim Onca özlemi çekerek Her gün yolu gözeterek Kadere boyun bükerek Seni ölesiye sevdim Edep erkândan çıkmadan Canı ciğeri yakmadan Bir karşılık beklemeden Seni ölesiye sevdim Sana bağlandım bir kere Bu yüzden yüreğim yara Senden başka olmaz çare Seni ölesiye sevdim Aşkın kor oldu sönmüyor Ağı içsem de dinmiyor Sevdiğim sensiz olmuyor Seni ölesiye sevdim Deniz’im dışa vurmadan Nazlı yârimi kırmadan Yirmi beş yıldır görmeden Seni ölesiye sevdim Mustafa Deniz Sevdiğim 2 Dağı taşı eliyorum Hasretinle meliyorum Aşkın ile yanıyorum Dumanım tütmez sevdiğim Yarı mayasın canından Etin çekilsin teninden Yıllardır gözüm önünden Ay yüzün gitmez sevdiğim Avaz avazda bağırsan Azrail’i de çağırsan Üç değil on üç doğursan Bu sevdam bitmez sevdiğim Çok çektirdin bana cebir Tükendi sinemde sabır Senle yaşamak bir ömür Az gelir yetmez sevdiğim Geceler boyu özümü Savuştursam da yüzümü Hayalin kaplar gözümü Uykular tutmaz sevdiğim Denizim en zor günümde Görmek isterim yanımda Can olmazsan bu canımda Yüreğim atmaz sevdiğim Mustafa Deniz Bilmem Oldum olası ben bahtı karayım Bahtımız açılıp döner mi bilmem Yıkıldı hayalim gönül sarayım Çektigim acılar diner mi bilmem Ömür boyu üç güzele vuruldum Kara sevda çeke çeke yoruldum En sonunda nazlı yare sarıldım İçimdeki sevda söner mi bilmem Gönlüm yarasına neşter vurayım Sevdiğimi merhem edip sarayım Göz ağrılarımdan hatır sorayım Sevdiklerim beni anar mı bilmem Darıldım feleğin bize kastına Surahi’im acır mı garip dostuna Formamı asarak yükün üstüne Yolumu bekleyip sınar mı bilmem Emim kızı yazıyorum biz bize Yine bahar olsa çıksaydım düze Uzaktan uzağa gelsek göz göze Utanıp çepere siner mi bilmem Yolumu gözleyip canım yakarak Kapı arasından masum bakarak Züleyham üstüne allar takarak Yine dam üstüne tüner mi bilmem Yüreği çarpıpda kalbi coşarmı Görülmemiş bu sevdayı yaşar mı Fatmadan haberi alıp koşar mı Köyün bulağına iner mi bilmem Şu yad ellerde ömrüm sökülmüş Sakalım ağarmış saçım dökülmüş İhtiyar olmadan belim bükülmüş Sevdiklerim görse tanır mı bilmem Halimi anlamaz dağ ile taşlar Yerdeki varlıklar gökteki kuşlar İçimde kor ateş gözümde yaşlar Sevdiklerim görse yanar mı bilmem Canım sevdiklerim sesim duyar mı Sevda çeken sevdasına doyar mı Yıllar geçti bilmem beni sayar mı Sevdiklerim nazı sunar mı bilmem Zalim ayrılıklar düştü bahtıma Gönül sarayıma gönül tahtıma İçimdeki sevda vurdu rıhtıma Nazlı yarim duysa kınar mı bilmem Zülfikar’ım sacın başını yolar Bir buluttan beter boşalıp dolar Bendende beş beter avucun yalar Gönlüm havalarda konar mı bilmem Mustafa Deniz Cano cano senin için Bu acıları çektiğim Cano cano senin için Kadere boyun büktüğüm Cano cano senin için Issız ıssız ağladığım Karaları bağladığım Şu yüreğim dağladığım Cano cano senin için Gurbette yolun bekledim Dertlerime dert ekledim Siyah saçlarım akladım Cano cano senin için İçime ateş saldığım Özlemle yanıp dolduğum Dertli divane olduğum Cano cano senin için Yıllar oldu bağlı yolum Yetişmiyor sana elim Gönlüm oldu dilim dilim Cano cano senin için Zülfüne kurban olduğum Hasretin ile öldüğüm Aşkımla dile geldiğim Cano cano senin için Sevdan ile dertli başım Sızım sızım sızlar döşüm Ah çekerim akar yaşım Cano cano senin için Aradım seni her yerde Danıştım sordum her ferde Katlandığım bu zor derde Cano cano senin için Her açan gülü yokladım Sen misin diye kokladım Bağrıma bastım sakladım Cano cano senin için Her bir gül sürahi kokar Kokusu ciğerim yakar Mustafa cefalar çeker Cano cano senin için Mustafa Deniz Duacıyım Her günün seher vaktinde Annen için duacıyım Beş vakit Allah indinde Annen için duacıyım Hastalığı şifa bulsun İçerisi yüzü gülsün Yuvasında mutlu olsun Annen için duacıyım Hayat bulsun olsun zinde Yaşı kurusun gözünde Nur eksilmesin yüzünde Annen için duacıyım Evin temel taşıdır O Ekmeğidir aşıdır O Annelerin başıdır O Annen için duacıyım Yüzünden okunur arı Baş tacıdır onun yeri Yetimin öksüzün biri Annen için duacıyım Deniz’im şifa dilerim O benim canım ciğerim Can yeğenim öğretmenim Annen için duacıyım Şirin Öğretmenime geçmiş olsun dileklerimle Mustafa Deniz Elazığlı gelin Geçer iken Elazığ’ın içinden Tanır gibi oldum siyah saçından İsmini danıştım sordum kaçından Dediler ezelden buralı gelin Kimseler bilmiyor nereli gelin Ayın on dördüdür dünya maralı Yârinden ayrılmış gönlü yaralı Kimseyle konuşmaz gördüm göreli Dediler yüreği yaralı gelin Kimseler bilmiyor nereli gelin Elazığ’a gelin oldu olalı Yolları gözlüyor geldi geleli Gözleri buğulu her gün çileli Gülmedi buraya varalı gelin Kimseler bilmiyor nereli gelin Ceylan gibi gözü yâri andırır Bu yârim değilse neden yandırır Aklımı başımdan alıp döndürür Elazığ güzeli maralı gelin Kimseler bilmiyor nereli gelin Allah’ım bu nasıl acı bir gündü Ciğerim sızladı yüreğim yandı Tanınmamak için sırtını döndü Dediler ki bahtı karalı gelin Kimseler bilmiyor nereli gelin Tanıdık geldim ki böyle ezildi Takati kalmadı feri çözüldü Dilleri tutuldu rengi bozuldu Sinemi yandırdı çıralı gelin Kimseler bilmiyor nereli gelin Yüzün döndü meramımı yetirdi Kâkülden tanıdım aklım yitirdi Dilimi lal etti dize getirdi Bizim memleketli yöreli gelin Kimseler bilmiyor nereli gelin Elazığlı gelin baktı ağladı Boynuma sarıldı canım dağladı Mustafa’yı köle etti bağladı Yüreği sızlayan pareli gelin Kimseler bilmiyor nereli gelin Mustafa Deniz Can dostum kendi yüreğini yıktığın yetmiyor bizim yüreğimizide parçalayıp döküyorsun. Bu şiiri yazan o çağlayan yüreğin deli kalemin dert görmesin.Can dostum sana bu şiiri yazdıran Bahtavarı çok tanımak isterdim.Yeminle Musa Eroğlunun bu türküsünü beş saattır üst üste dinliyordum bu şiirini okuduğumda ağladım.Babam geldi yadıma.Babamda anama onüç yaşında aşık olmuş. KÜÇÜKSÜN GÜZEL ETME BU NAZI YÜREĞİME BASTIN ATAŞI KÖZÜ BAŞINA TAKMIŞSIN GÜL NERGİZİ YÜZÜMÜ YÜZÜNE SÜRESİM GELİR. ALADIR GÖZLERİN HİLALDIR GAŞIN ARADIM DÜNYAYI BULUNMAZ EŞİN YAYLANIN KARINDAN BEYAZDIR DÖŞÜN UZANIP YANINA YATASIM GELİR. Emmimin ciğer kuzusu Bahtavar dediğin emimin kızı Tertemiz ahlakı özünü sevdim Bu yüzden dinmiyor içimde sızı Apaçık yürekli sözünü sevdim Emimin kızına nameler yazdım Namenin içine kalbimi kazdım Verdiği cevaba hiddetle kızdım Ağır baş oluşu nazını sevdim Hürmetim var atasına soyuna Hayran oldum edebine huyuna Vuruldum tenine selvi boyuna Mahcemalini nur yüzünü sevdim Özü aslı beni kerem kılması İçten içe yakan derde salması Hurilerden daha güzel olması Kara kaşı kara gözünü sevdim Hakikati bana sorsanız eğer Dünyada bulunmaz eşsiz bir değer Ben ona can oldum o bana ciğer Bana duygusunu hazzını sevdim Dünyaya bakışı masun halını Kendime edindim örnek yolunu Unutamam böyle cevher kulunu Yaratana giden izini sevdim Zülfikarım gizli sırrım dökerek Canım törpüleyip ömrüm sökerek Üçtepede eşsiz sevda çekerek Eli değil emmim kızını sevdim Mustafa Deniz Gel Kulağın ver dinle bunu Olmaz hayırsızın sonu Eğer seviyorsan beni Yüreğini kuşan da gel Elini uzat ver bana Derdin çilen ersin sona Aldırmadan ona buna Çık yollara döşen de gel Zorluğu yaşayıp çekip Yaşananı yiyip yutup Yeter deyip tepen atıp Can ciğerin pişende gel Hasretim kara gözüne Ay parçası gül yüzüne Geldiğin zaman sözüme Dert yaranı deşende gel Ölüm gelir ayrı kalmak Haram oldu bana gülmek İstiyorsan mutlu olmak Sabrın döşten taşan da gel Sesine kurban olduğum Aşkınla dile geldiğim Acele etme sevdiğim Yolun izin şaşanda gel Sevinç kalbime ulaşır Dilim lal olur dolaşır Gündüzün gözüm kamaşır Gün öğleyi aşanda gel Şayet geceye kalırsan Anla biraz ne olursun Yüzün özledim bilirsin Ay bacadan düşende gel İçerime ateş düştü Yüreğim kavruldu pişti Çok bekledim sabrım taştı Aşk gönlünde coşanda gel Deniz can sarar önüne Satma der günü gününe Yavruların al yanına Vefasızdan boşan da gel Mustafa Deniz Gülüm Cevap vermezsin çağrıma Tam oldun gülüm tam oldun Yel oldun estin bağrıma Sam oldun gülüm sam oldun Göçmen kuşlar gibi uçtun Gidip yâd ellere düştün Şu gönlümde yara açtın Gam oldun gülüm gam oldun Hiç bakmadın gerisine Geldin ömrün yarısına Kıymet bilmez birisine Yem oldun gülüm yem oldun Bilirim bana darıldın Gül sevdamızdan yoruldun Çaresiz kalıp sarıldın Mum oldun gülüm mum oldun Garip öksüz yetim kaldın Bu derdi zoraki buldun Açmadan sarardın soldun Ram oldun gülüm ram oldun Issız köşeye çekildin Şu genç yaşında döküldün Doksanlık gibi büküldün Mim oldun gülüm mim oldun Her yazdığım sözlerimde Kışlarımda yazlarımda Kan ağlayan gözlerimde Nem oldun gülüm nem oldun Hayalin gezer peşime Aldırmadan gözyaşıma Geceler yağdın düşüme Zam oldun gülüm zam oldun Selam sabahı unuttun Hasretle yakıp donattın Yar yüreğimi kanattın Cem oldun gülüm cem oldun Ayrılığın arasına Kaderimin karasına Mustafa’nın yarasına Dem oldun gülüm dem oldun Mustafa Deniz Gönül yarası He demek ile menzile Varılmıyor ki gül yüzlüm Sevda yarası söz ile Sarılmıyor ki gül yüzlüm Hekime danıştım kerhen Dedi yaran yok bir dirhem Gönül yarasına merhem Sürülmüyor ki gül yüzlüm Aşkın sonu olsa hemhal Sevip sevilende vebal Kader yazgısından sual Sorulmuyor ki gül yüzlüm Tarifi zordur dil ile Ölçülmez tadı bal ile Tutmak istesen el ile Görülmüyor ki gül yüzlüm Selam sabahı kessen de Çarşı pazarda satsan da Sırtını ona dönsen de Darılmıyor ki gül yüzlüm Ne ister benden bileyim İlacı nedir alayım Gerekse hesap vereyim Eril mi yor ki gül yüzlüm Elim yetmez aparayım Gül mü daldan koparayım Alıp zülfüne vurayım Derilmiyor ki gül yüzlüm Gelme aşkın oyununa Kurban olayım boynuna He demeden yar koynuna Girilmiyor ki gül yüzlüm Deniz yazar sözü baldır İstersen sev ister öldür Deli gönlüm yirmi yıldır Durulmuyor ki gül yüzlüm Mustafa Deniz Göresim geldi Sürahi sevdiğim nicedir halin Halini hatrını sorasım geldi Sevdiğim bu yana düşer mi yolun Özledim yüzünü göresim geldi Emmimin kuzusu güllerim açtı Gül açtıran yüzün aklıma düştü Hasretin kavurdu ciğerim pişti Azizem vuslata eresim geldi Hasretin içimde dağa dönüştü Fizahım figanım çığa dönüştü Bedenim eridi tığa dönüştü Ömründen bir ömür deresim geldi Yâdıma geldikçe yandım sızladım Sevdiğim yıllarca yolun gözledim Kara gözüm gözlerini özledim Seyredip karşında durasım geldi Sesinden mahrumum veriyor sızı Hatırla teldeki verdiğin sözü Bağışla sevdiğim emmimin kızı Sözünü yüzüne vurasım geldi Yar deyince dağı titretir ahım Sevmekten öteye yoktur günahım Çift örüklü turnam zülfü siyahım Saçların okşayıp öresim geldi Derdin paylaşmadın sinene attın Gencecik yaşında çürüdün gittin Hastane yolunu meskenin tuttun Kanayan yaranı sarasım geldi Kurban olurum yar seni verene Merhem et sevdiğim beni yarana Ant olsun kitabım yüce kurana Canımı yoluna seresim geldi Sağlığın nasıldır diyemedim yar Üzülürsün diye kıyamadım yar Yüzüne bakmaya doyamadım yar Toprağın altına giresim geldi Sanma ki sevdiğim Mustafa yutar Sende sevdalısın bendende beter Sevdalı ceylanlar gündüzün yatar Gönlün alıp selam veresim geldi Mustafa Deniz Güle güle git sevdiğim Zülfüsiyahım hoş geldin Ne selam ne sabah verdin Bir eyvallahı çok gördün Aramadan dönüyorsun Yar kapımızı açmadan Acı kahvemi içmeden Sevdama ömür biçmeden Uğramadan dönüyorsun Sevdiğimsin başıma taç Yüregim sevgine muhtaç Yaralı gönlüme ilaç Veremeden gidiyorsun Sitem yükün ağır geldi Sinemde köklendi kaldı Yar hastalığın ne oldu Soramadan dönüyorsun Yar siteminle ağlattın Hasretin ile sızlattın Kar beyaz yüzün özlettin Göremeden dönüyorsun Yüzünü görmekti düşüm Engeller çıkardı işim Ağladım gözümde yaşım Kurumadan dönüyorsun Selam yolladım yar ile Gör benim gözümle diye Yanına gelmedin niye Yaramadan dönüyorsun Değil dünyaya serini Vermem saçın tek telini Sevdiğim ince belini Saramadan dönüyorsun Gül yüzlüm yolun mu tuttum Al yanağından mı öptüm Yoksa bir kusur mu yaptım Eremeden dönüyorsun Mustafa’yım halim berbat Azizem bende kabahat Aramızda bir irtibat Kuramadan dönüyor Mustafa Deniz Halimi bir görsen Ne sevdan geçiyor ne acım diner Çok bekledim belki talihim döner Yüreğim sızılar ciğerim yanar Halimi bir görsen emmimin kızı Sana olan tutkum her daim artar Ricacıyım senden bu dertten kurtar Adını anınca yüreğim çarpar Solumu bir görsen emmimin kızı Gurbet ele yâd ellere gidenim Hasretiyle cayır cayır yakanım Sana şiir yazsam titrer bedenim Elimi bir görsen emmimin kızı Mustafa’yım aşkın ile ölürüm İsminden utanır donar kalırım Sesin işitince lal kesilirim Dilimi bir görsen emmimin kızı Mustafa Deniz Her ismini duyduğumda Sular gibi kıvrılırım Her ismini duyduğumda Özleminle kavrulurum Her ismini duyduğumda Felek demez çatıyorum Bülbül olup ötüyorum Hasretinle tütüyorum Her ismini duyduğumda Oktan beter sivrilirim Yeller gibi savrulurum Bir çam gibi devrilirim Her ismini duyduğumda Sevdan ile haşlanırım El içinde taşlanırım On yıl birden yaşlanırım Her ismini duyduğumda Sürahim beni küstürme Yarama tuzu bastırma Yağlı kendirde astırma Her ismini duyduğumda Kor olurum közlenirim Sızım sızım sızlanırım Toprak ile sözlenirim Her ismini duyduğumda Kâh sakin kâh taşıyorum Her zorluğu aşıyorum Hayalinle yaşıyorum Her ismini duyduğumda Yar gönlümü yıkıyorsun Bir kor gibi yakıyorsun Nergis gibi kokuyorsun Her ismini duyduğumda Olsan da yar benden ırak Kalbimdesin etme merak Kusturma içimde bırak Her ismini duyduğumda Deniz yüzüm açıyorum Divaneyim uçuyorum Yar kendimden geçiyorum Her ismini duyduğumda Mustafa Deniz Leylo leylo Sevdiğim feleğe inat Sevdan oldu bana kanat Çok istedim senden murat Alamadım leylo leylo Bağladın elim kolumu Lal ettin ağzım dilimi Sensiz yitirdim yolumu Bulamadım leylo leylo Yuvadan yalınız uçtun Gidip yâd ellere düştün Sol yanımda yara açtın Gülemedim leylo leylo Yaşıyorum her gün keder Keder bedenim mahveder Yuva yapan bir kuş kadar Olamadım leylo leylo Yandım yakıldım adına Doyamadım yar tadına Çok çırpındım imdadına Gelemedim leylo leylo Sis duman aldı başımı Sızılar tuttu döşümü Sele dönen gözyaşımı Silemedim leylo leylo Seni kalbime sakladım Gelirsin diye bekledim Gül diye sevdim kokladım Yolamadım leylo leylo Gam oldun sineme çöktün Hem kendin hem beni yaktın Ölmeden mezara soktun Ölemedim leylo leylo Hasretin şuramda atar Ne ki çektirdin gel yeter Ayrılık zulümden beter Bilemedim leylo leylo Denizim sarardım soldum Sensiz yetim öksüz kaldım Köyde tek divane oldum Kalamadım leylo leylo Mustafa Deniz Mahsuru var mı ? Helallik isteyip üç beşte kelam Helallik verdin ya mutluyum belam Arayıp da seni bir daha selam Vermemin mahsuru kusuru var mı? Azizem sevdiğim üzme kendini Sözümün eriyim bozmam akdimi Arada bir olsa halin vaktini Sormamın mahsuru kusuru var mı? Çift örüklüm kaybettirdin izini Vebalin boynuma çekem nazını Bir kez olsun özlediğim yüzünü Görmemin mahsuru kusuru var mı? Deniz’im konuşur aşkın dilini Kapama azizem gönül yolunu Gerdanda yetişip açan gülünü Dermemin mahsuru kusuru var mı? Mustafa Deniz Neden? Bağladın elim kolumu Sarpa düşürdün yolumu Kestin sesim soluğumu Dilimi küstürdün neden? Özlemin ile delirttin Sinemi yakıp erittin Ektiğim dalı kuruttun Gülümü küstürdün neden? Sensiz yüreğim atmıyor Gecede uyku tutmuyor Yazmaya elim gitmiyor Elimi küstürdün neden? Gözlerim gözüne hasret Gözlerim yüzüne hasret Gözlerim izine hasret Yolumu küstürdün neden Deniz’im habersiz kaldım Endişelere gark oldum On günde sarardım soldum Alımı küstürdün neden? Mustafa Deniz Neredesin? Seviyorum anla beni Neredesin emmim kızı Üzdüm mü yoksa ben seni Neredesin emmim kızı Üzmüşsem kırılsın elim Lal olsun şu ağzım dilim Bağışla ne olur gülüm Neredesin emmim kızı Mah cemali eşsiz canan Yoksa bana küstün mü sen Al canımı sana kurban Neredesin emmim kızı Kaç gün oldu yüzüm gülmez Yollar uzak haber gelmez Aradım telefon çıkmaz Neredesin emmim kızı Sinene ateşi saldım Burda endişede kaldım Sesinden de mahrum oldum Neredesin emmim kızı Öleydim de yazmayaydım Seni kırıp üzmeyeydim Hiç peşinde gezmeyeydim Neredesin emmim kızı Çift örüklüm kara gözüm Gönlüme geçmiyor sözüm Kalbim ise sızım sızım Neredesin emmim kızı Kar yağıyor ta şurama Sızı veriyor yarama Ne olur beni kınama Neredesin emmim kızı Adres ver çıkıp geleyim Uğruna canım vereyim Yarana derman olayım Neredesin emmim kızı Deniz gönlüm pare pare Dünyada yok buna çare Gel öldür koy kara yere Neredesin emmim kızı Mustafa Deniz Oracıkta! Biliyor musun? Çift örüklüm halimi? Senin elinden, ne çektiğimi bir bilsen! Koşup bana gelirdin Benim yüreğim işte! Seneler var katlanır, bu acıya bi tanem Yerimde sen olsaydın Allah bilir ölürdün Yıllardır, sana olan hasretim Yakar bağrımı, kor ateşten de beter Yerimde duramam, dolaşırım dağ bayır Nerde bir gül görürsem Oracıkta aklıma Yüzün gelir sevdiğim Bu hasretlik, ne menet şey Her dakika her saat Benim ile beraber Gündüzüm akşam eder Bir de az gelmiş gibi Yatağımda geceler Uyku tutmaz gözümü Kalbimde mırıldanırım şarkılarını Dudaklarımdan dökülür heceler Uyuya kalsam, düşümdesin bi tanem Sararım seni kollarıma Tam tam tam alnından öpeceğim sırada Uyanırım Oracıkta şu yüreğime Hüzün gelir sevdiğim Sabah erken kalkarım Hani derler ya bir umut İşte bende Bir umuttur diyerek Seni bi tanem Seher yellerinde ararım Ruhuma sinmiş kokunu Kalbimde hissederim Gözlerim bulutlaşır Mağallakta gezer durur Aklıma gelir, beyaz bir fistanlı kız Suyolunda keklik gibi sekişiyle Benliğimi saran, kekik gibi kokusuyla Uzaktan göz göze gelirim Bu bakış yüreğime iner Beyaz fistanlı kız Utangaçtır biraz Çepere sini verir Oracıkta aklıma Nazın gelir sevdiğim Ta şuramdasın Sol yanım sızım sızım Arıyorum her an, seni Böyle bilesin bi tanem Özlemin, oluveriyor içerimde bir tufan Dalgalarım kıyıları vururken İmdadıma yetişiyor açlığım Mide hastalığıma, şükrederim o zaman Sofrada ne zaman, su istesem hanımdan Hanım, çocuklara seslenir Sürahi nerde? Su getirin sofraya Araya ben girerim Sürahi, Elazığ da diyerek İsmini anıyorum Kim koymuşsa bu adı Teşekkür ediyorum Bir teselli bularak, önümdeki sofraya Elimi atıyorum İlk zeytine temas da Sen sen sen sen yok musun sen Görür gibi oluyorum bi tanem Oracıkta aklıma zeytin karası Gözlerin geliyor sevdiğim Her günüm böyle geçer Hasret kokan bir hayat Acı veren bir elem Derdimi anlatmaya, mürekkep olsa deniz Yetmez sanmıyorum bi tanem Kelamlar eksik kalır İsteğinin yanında Hele sen? Ölümüme dua et isteğin! Hasretten de, beter oturdu içime Hasretine razıyım be bi tanem Elimden bir şey gelmez, bu dokunur içime Dedin, keşke duymasaydım Kalp kapağım çürümüş Gel kalbimi vereyim, tak kalbinin yerine Senden önce ölmeyi İsterim ben Allah tan O anı hatırlarım Beni sağ sağ öldüren Oracıkta aklıma Sözün gelir sevdiğim Mustafa Deniz Öldürürsün Uzaktan uzağa bakıp Süzme beni öldürürsün Yaralı gönlüme akıp Sızma beni öldürürsün Kirpiğin gözüme sokup Yüreğimi yakıp yıkıp Saçını beline döküp Çözme beni öldürürsün Karakaşların yay gibi Endamın boyun dal gibi Yolda yürürsün yel gibi Tozma beni öldürürsün Bülbül olup has bahçede Koymaz yatayım gecede Ak fistan giyip bacada Gezme beni öldürürsün Bir yol öpeyim gözünü Çekerim her bir nazını Gözden saklayıp yüzünü Üzme beni öldürürsün Tacın et tel tel saçına Göm beni kalbin içine Ak gerdanına döşüne Dizme beni öldürürsün Elazığlı güzel gelin Yiyeyim ben ağzın dilin Kapında olayım kulun Kızma beni öldürürsün Mustafa emmimin oğlu Bilirsin yüreğim dağlı Okuyorum gözüm yaşlı Yazma beni öldürürsün Mustafa Deniz Rüyamdaki misafire Kız iken beni peşine Yar taktığın yetmedi mi? Dün misafirdin düşüme Yar yaktığın yetmedi mi? Suyun içtiğim destinden Ne istiyorsun dostundan Beyaz giyip dam üstünden Yar baktığın yetmedi mi? Sevdan beni bir bülbüle Bülbül aba yaktı güle Gönlüm doldu aşkın ile Yar aktığın yetmedi mi? Görmeğe emmioğlunu Tutardın perde dalını Keklik gibi suyolunu Yar sektiğin yetmedi mi? Halen yakarsın bağrımı Yazarım bilmem doğrumu Özlem ile bu ömrümü Yar söktüğün yetmedi mi? Razı oldum ben düşüme Yeter sen kuyum eşime Hasret olup sol döşüme Yar çöktüğün yetmedi mi? Hasretin döndü yığına Kar olup yağdın dağıma Ayrılığı bu çağıma Yar ektiğin yetmedi mi? Sevdiceğim sevda kuşum Bol olsun saadet huşun Düğün günü kanlı yaşın Yar döktüğün yetmedi mi? Hiç sorma ki bu ne haldır Ne bu sene nede bıldır Görmeyeli yirmi yıldır Yar sıktığın yetmedi mi? Zülfikar lal oldu dilim Bağlanmış ayağım elim Kambura döndü düz belim Yar büktüğün yetmedi mi? Mustafa Deniz Sabır ver Mevlam Hayata darılma Allaha sığın Sahibidir Allah ölüyle sağın Hakka yalvarmanın zamanı bugün Sözlerin konuşsun güzel azizem Rabbim bırakır mı tuttuğu eli Bir toplum içinde sevilen gülü Kurana sarıl bul en doğru yolu İzlerin konuşsun güzel azizem Dikkat et sağlığa güven kendine Ölümü düşünme bırak vaktine Allahın nurunu kuşan üstüne Yüzlerin konuşsun güzel azizem Umudunu kesme yaratan birden Mevla’m kapı açar umarsız yerden Kendini üzerek düşürme ferden Dizlerin konuşsun güzel azizem Bu halin içimi yakar sızlatır Çift örüklüm gül yüzünü özletir Dilini tut derdin beni ağlatır Gözlerin konuşsun güzel azizem Deniz’im dünyada sevgi olmasa Yürekler merhamet ile dolmasa Halini vicdansız eşin bilmese Kızların konuşsun güzel azizem Deniz’in konuşsun canım azizem Mustafa Deniz Yaktı gitti Buğulanmış gözleriyle Aktı gitti emmim kızı Acı veren sözleriyle Yıktı gitti emmim kızı Yaraladı beni sözü Yüreğime saldı sızı Kanayan yarama tuzu Ekti gitti emmim kızı Fena okudu canıma Helal getirdi günüme Çektiği derdi önüme Döktü gitti emmim kızı Dertleri üzdü derinden Ağlayamadım arımdan Çarpan kalbimi yerinden Söktü gitti emmim kızı Şahsıma saygı duyarak Hayır, dua okuyarak Sesine hasret koyarak Yaktı gitti emmim kızı Kâbus olan düşleriyle Kurumuş gözyaşlarıyla Çatık keman kaşlarıyla Baktı gitti emmim kızı İçerimde açtı yara Öldürmeden kara yere Bir değil oy yüz bin kere Soktu gitti emmim kızı Bırakmadı hiçbir ümit Ne iz koydu nede kanıt Gönlüm kapısına kilit Taktı gitti emmim kızı Deniz benim için zordu Bir an sandım kalbim durdu Helallik istedim verdi Çekti gitti emmim kızı Mustafa deniz Yaşımı bir görsen Haline üzüldüm kara bağlarım Sanma ki seninle gönül eylerim İsmine türküler yakar ağlarım Yaşımı bir görsen emmimin kızı Başımı alayım nere gideyim Çare olsa canım kurban edeyim İçerim kanıyor sana nedeyim Döşümü bir görsen emmimin kızı Sevdiğim bendeki dert katar katar İçimdeki dertler herkese yeter Gecemi sorarsan gündüzden beter Düşümü bir görsen emmimin kızı Deniz’im derdiniz yedi bitirdi Güzel hayallerim suya yatırdı İsmini anmaya yasak getirdi Eşimi bir görsen emmimin kızı Mustafa Deniz Zülfü siyah telli yarim İnegöl de ben dün gece Özü şeker ballı yârim Şaşırdım bir bilsen nice Gönlü esen yelli yârim Yengen anlattı halini Tutanın yok muş elini Lal mı etmişler dilini Sözü şeker dilli yârim Hal hatırını danıştım Derdinle yeni tanıştım Fotoğrafınla konuştum Ak fistanlı güllü yârim Tanımadım son resmini Anlatmak zor bu kısmını Yengen söyledi ismini Kara bahtlı hâllı yarım Yüreğen dert doldurmuşlar Hayatından yıldırmışlar Gül yüzünü soldurmuşlar Al yanaklı allı yârim Gülmeğe hasret gül yüzün Çekilir mi yar bu hüzün Kan çanağı iki gözün Gözü yaşlı selli yârim Bahtına cefa ekilmiş Civanım ömrün sökülmüş Belin yaydan çok bükülmüş Narin ince belli yârim Sırtına gamı vurmuşlar Genç bedenini yormuşlar Narin kalbini kırmışlar Kalbi yufka tüllü yârim Derdin çoktur bini aşmış Rengin solmuş keyfin kaçmış Kâkülüne aklar düşmüş Zülfü siyah telli yârim Denizim derdin bileyim Gel de koşup da geleyim Söyle emrinde öleyim Bağrı yanık küllü yârim Mustafa Deniz Yar Gurbetin gurbeti varmış Nerden nasıl bileyim yar Ayrılık acıymış zormuş Kavuşmak tek dileyim yar Gayet rahat benim yerim Senden ayrı kalmak zorum Duydum ağlamışsın yârim Gözyaşını sileyim yar Ayrılık zordur bilirim Ağlama kurban olurum Haber sal hemen gelirim Özlediysen geleyim yar El bebeğim gül bebeğim Bir ay oldu yıl bebeğim Beklettiysem yol bebeğim Gelip gönlün alayım yar İş uzun bitmez bir aya İşin doğrusuda buya Kete pişir çağır çaya Misafirin olayım yar Zaman dar vaktim boş değil Kalbim yufkadır taş değil Sensizim gönlüm hoş değil Bir gecede kalayım yar Denizin gurbette naçar Sayılı gün gelir geçer Yar üzülme uykum kaçar Senin için öleyim yar Mustafa Deniz Züleyham Zulüm çektirme yârine Ağ geldi gözüm ferine Böğrüme taşı yerine Bastım olmadı Züleyha’m Unutmak istedim seni Ne yaptıysam olmaz mani Sevgin şu kalbimde gani Kustum olmadı Züleyha’m Gömdüm ben seni içime Yar yokmuş sende acıma Hasretini başucuma Astım olmadı Züleyha’m Gizledim yar varlığını El âlemden yarlığını Çok yaşadım zorluğunu Sustum olmadı Züleyha’m Sevdan yüreğimde atar Yakar kor ateşten beter Eridim tükendim yeter Estim olmadı Züleyha’m Yüreğimi yakan ahu Bu nasıl sevmektir yahu Es geçtim selam sabahı Kestim olmadı Züleyha’m Dayanması zor bu aşka Öldürseydiniz yar keşke Sürahiden senden başka Dostum olmadı Züleyha’m Yar yar üstüne vuruldum Bu sevdalardan yoruldum Kara yazıma darıldım Küstüm olmadı Züleyha’m Yar deli divane oldum Bu derdi ben sizden buldum İçime kapandım kaldım Pustum olmadı Züleyha’m Desen Deniz delimi ne Ant olsun hak ilimi ne Sevdim seni ölümüne Kastım olmadı Züleyha’m Mustafa Deniz |