SEN ASLA UNUTULAMAZSIN
Bir gün yolun Anadolu’da bir işçi şehrine düştüğünde
Güneş’in esmerleştirdiği küçücük bir ırgat alın terini sildiğinde Dondurabilip o kareyi beni hatırlar mısın,beni sorar mısın? Ben söyleyim;başkalarında duyup da kahretme Bir türlü sevemediğin adam en yakın yerin bile çok uzak olduğu bir yerde Evlenip mutlu bir yuva kurduğunda Hele birde oğlun olup,tebessümle kucağına ilk aldığında Adını CAN koyar mısın? Onun mis kokusunu ilk defa ciğerlerine teneffüs edip Ansızın benim kokumu akciğerlerinde duyduğunda Yorgun argın dönerken evine;güneş batmaya yaklaştığında Haksızılıkları haraca bağlamış;on yedisinde bir delikanlıyla karşılaştığında Vazgeçip bana olan nefretinden;onun gözlerinde beni arar mısın? Ne kadar yalanlayıp,inkar etsen de hatta kötülemesen de Biliyorum,gidemedim gözünde bir eşkıyadan öteye Lise yılların aklına gelip,tozlu bir sandık açtığında En sevdiğin defterinin arasında;kurumuş bir gül ve 4 mısralık bir şiir bulduğunda İki damla göz yaşını çatlamış dudaklarında buluşturur musun? Çok denedim ama unutamadım,sana dair her şey gibi;son mısrası da hala aklımda ‘’Sen gülünce bahar gelir,on iki ay kış yaşayan bu çocuğa’’ Saat beşi bulduğunda,keyif için demlice bir çay koyduğunda Çok değil ikinci kez yudumladığında Yıllar önce,üçüncü sınıf bir çay bahçesinde içtiğimiz çayın tadını alır mısın? Gülüp eğleniyordun,mutluluk tabloları çiziyordun ama Hep ipe sapa gelmez bir sokak serserisiydim nazarında Ve ben…Yıllar önce ezip geçtiğin düm-düz ettiğin ben Bazen insanlardan kaçıp da,seni duvarlara anlattığımda Şizofreni diyorlar algınlığıma Bu halimi görsen sen de deli sanar mısın? Ölümüm olur,darılıp da kızma bana ama Sebep sensin yabanlığıma ve bu hoyratlığıma ***** Şafak sökmeye yakın,telefon sanki haykırıcasına çaldığında Güç bela uyanıp,küfür edercesine açtığında ÖLÜM haberimi aldığında Bana yer olmayan kalbinin atışları yavaşladığında Eminim ki beyninde depremler olduğunda Benimle ilgili iyi-kötü anıların,film şeridi gibi akmaya başladığında Yem yeşil gözlerin birden bire kırmızıya çaldığında Telefon elinden düştüğünde Sendeleyerek zorla bir koltuğa oturduğunda Ellerin usulca doğum gününde aldığım;boynundaki kalpli kolyeye uzandığında Aslında hep beni sevdiğini anlar mısın? Bilmiyorum belki yapamazsın hiç birini bunların Yakana yapışır hatıralar,hıçkıra hıçkıra ağlayamazsın Fakat yıllardır söylediğim bir şey var Her şeye rağmen ki ölürken bile ‘’SEN ASLA UNUTULAMAZSIN...’’ |