Arkadaşım KediMiyav miyav ediyorsun Acaba ne diyorsun Anladım karnın aç Sen ekmek istiyorsun Ekmek verdim yemedin Galiba ciğer istedin Yok dedik ya kardeşim Sen yoku bilmedin * Miyav miyav ediyorsun Acaba ne diyorsun Anladım uykun kaçtı Sen onu söylüyorsun Git dolaş parklarda Yar oradaysa bahtına Gez dolaş gel gene Ben buradaysam şansına * Geçmiş oturmuşsun karşıma Sus artık miyavlama Zaten canım sıkkın Yeter beni kızdırma Arkadaşım kedi Ekmek verdim yemedin Gene miyav dedin Bir baksaydın çöplüğe Kemik varmış bilecektin Arkadaşım kedi Git dedim gitmedin Gene miyav dedin Gidip gezseydin parklarda Belki onu görecektin * Geçmiş oturmuşsun karşıma Git başımdan miyavlama Kendi derdim bana yeter Seninkiyle uğraştırma * Miyav miyav miyavcık Ne dediğini anladık Sık dişini azıcık Sabah birazdan olacak… *** …Taş köprünün altı alaca karanlık… Dere akıyor, kara mı kara! Pis bir koku… Oturmuş orada; sırtı, köprünün taş duvarında… Uzamış az saçları, aklaşmış sakalları… Kir, pas içinde. Çorapsız ayakları, delik pabuçları… Rengi kalmamış eski gömleği, yırtık pırtık pantolonu… Paltosu yoktu. Gece; yarıyı çoktan geçmiş… Ve Çalı çırpıdan yaktığı ateş, çoktan küllenmiş. Üşüyordu. O? Uyumuyordu. Karşısında oturan sarı kedi? O da uykusuzdu. Dereye kimyasallarını akıtan boya fabrikasının patronu? Uyuyordu. Belediye başkanı? Uyuyordu. Sorumlu bakan? O da uyuyordu Ya başbakan… Boşalmış şarap şişesini fırlatıp pis dereye attı. Ne yapsın çaresiz; bir küfür salladı. Sonra, arkadaşı kediye baktı. Kedi, anlamıştı; Miyav yaptı. Adam; Onun ne dediğini anladı. Başını; aşağı, yukarı salladı; kediye, mesaj yolladı. “Gel gidelim…” dedi ona, “gidelim dağlara. Kekik kokulu çayırlara, yemyeşil yaylalara. Var mısın? Ciğer yoktur ama fare tutarsın. Aç kalmazsın! Var mısın? Yar gelmez belki ama uykun kaçmaz, anlarsın! Var mısın?” “Varım …” dedi kedi, kendinden emin. “ben varım da sen var mısın?” Adamın, gözleri düştü o zaman. Zaten karanlık bir geceydi ve çaresizdi. Zaten bu yüzden içmişti... Arkadaşı kediye, bir şey diyemedi. Keşke diyecekti ama keşke kelimesini hiç sevmezdi. Gene de içinden; /KEŞKE/ dedi. Ama arkadaşı kedi; nedense bunu bilemedi… Tevfik Tekmen. 20/Mayıs/2010 *Lüleburgaz* |
güzeldi tebrikler....