Öykü Şiir
Öykü Şiir
Korkunç bir kamyon sesi Yırttı adeta katran karası geceyi İki adet far ışığı huzmesi Aydınlatıyordu anlamsız bilmeceyi Köy yeriydi burası Huzur yeriydi Peki şu kamyonlardan inenler kim di Bazılarının elinde kazma, Bazıların da kürek… Bunlar ne yapıyorsunuz demeye Lazım mangal gibi yürek… Ah be akılsız kafam, Gel bu işi yarın yap, Rahat, rahat yap dedim, Ama dinletemedim… Kaldın mı şimdi koskoca dağda, Köyün de epeyce uzağında Haydut mudur, Terörist midir bilinmez Çok yakınlarındasın ne fayda… Kıpırdasan bilirler, Yerini keşfederler, Hele bekle azıcık bakalım, Belki de erken giderler… Sadece izle, kıpraşma… Hele dur, sakın sigara yakma… Bak şu adam sana doğru geliyor, Sanki yerini belli etmişsin, Emin ol biliyor… Yoo… Bilmiyor, gitti bak, Sadece çişini yapacakmış el hak Biraz daha gelseydi o zaman görürdün, İyi ki gelmedi de sağanaktan kurtuldun… Birde ne yaptıklarını çözsem, Sıra kim olduklarına gelecek… Hiç konuşmuyorlar, Bu sessizlik beni öldürecek… Sadece altı kişiler, Acaba var mıdır bunlarda lider Şu eli belinde olan biraz duruyor eke Zannedersem diğerleri amele… Ne kazıyor bunlar böyle gece, gece Gün doğmadan çözülmez mi bu bilmece… ……. Kazma işi bitti iki saat oldu, Kamyonun arkasından getiriyorlar, Çuvallar dolu… Kazdıkları çukura attılar pek çok çuval Şimdi sormalı ağızlarından nasıl çıkar o maval… Dur, bakalım, işte çuvallar bitti, En son çuval da çukurun içine gitti… Eller deki kazmalar atıldı bir kenara Kürekleri aldılar, şimdi onlarda sıra… Eli belinde olan iki kişi çağırdı, -Dökün üstüne atılanların, Şu kalan iki çuvalı… İyi dökün tamamen kaplasın da üstünü Toprak iyice örtsün, geri kalan hepsini… Ulan sen işe bak, Ne yapıyor bu ahmak… Kim bu adam, kim bunlar, Yok mu hiç izin almak! Kararımı verdim çıkacağım yerimden, Korkuyorum ama kaçamam ki kendimden… Vicdanım bırakır mı, Ya adam öldürdüler se, Hem de bir değil birkaç tane… Ya Allah derim çıkarım, Yanımda nasıl olsa çakar almazım Ya beni de öldürürler, Ya da bülbül gibi öterler… Bana hesap vermeden buradan Nah giderler… Haydi çıkıyorum bismillah, Yardımcım olsun yüce Allah -Eller yukarı, kıpraşmayın, Ta baştan beri gördüm sizi şaşırmayın… Kimsiniz lan siz, nerden geldiniz? Toprağın altına kaç kişi gömdünüz? Yoksa buraları sahipsiz mi sandınız… Atın bakayım silahlarınızı yere, Uğraştırmayın beni boş yere… Allah, Allah.. Adamlarda hiç korku yok, Benim bacaklarım titriyor Dermanım yok.. -Bi Dakka kardeşim, bi Dakka, Bizi yanlış anlama… Komşu köyün yanındaki çiftlikten geliyoruz, Rahatsızlık vermemek için geceyi seçiyoruz… -Ulan çiftlikte savaş mı oldu? O çuvallar adamlarla mı dolu? -Hayır, hayır sen neler diyorsun? Bizi sen başkalarıyla karıştırıyorsun… Kazdığımız o çukuru gündüzden kazdık, Gündüz yetişmediği için geceye yaydık… Yeteri kadar derin olmalıydı o çukur, O çuvallar, ıtlah edilen tavuklar Kuş gribi bulaşmış bizim tavuklara Onun için gömüyoruz üstüne kireçle topraklara.. Bak ben ziraat mühendisiyim, Şu arkadaş da veteriner Zaten çok kısa sürdü muayeneler, tetkikler… En zararsız şekilde gerekiyordu imha, Gece yaptık ki, dikkat çekmesin fazla… Köyde meraklı genç çoktur, Merak edip, açmaya kalkar Diye düşündü çiftlik sahibi Bizde onun için tercih ettik geceyi… Bakıyorum hayretle, anlatılan masala Bir pisliği var ise çıkar nasılsa Düşününce de pek mantıksız gelmedi Silahım var ama “-Açın bakacağım” lafı da içimden gelmedi -Peki sen kimsin kardeşim, Gecenin bir yarısında Ne arıyorsun dağ başında… O elindeki silaha mı güveniyorsun Patlayacağından nasıl emin oluyorsun… Şimdi hepimiz üstüne yürürsek Hangimizi vurursun… Tutun arkadaşlar şunu, Tutun dağ haydudunu Çiftliğe götürelim, Jandarmaya haber verelim… -Sakın bir adım atmayın, İki adet fişek çiftemde sürülü Benim asabımı bozmayın… Şimdi bir ateş ederim size Kime denk gelirse, Silah sesi ulaşınca köye Herkes akın eder bak sonra Usulca binin kamyonunuza Gidin ağanızın yanına Kaybolun gözden Aha işte şu görünen köylüyüm ben… Kamyonlarına bindiler, Sessizliği yırtarak Geldikleri gibi Gittiler… 29.06.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara |
Bıkmadan okudum şiirinizi kutlarım sizi ...
Tebrikler...