misafir
hasretinden kurudu denizlerim
çaresiz bir titreyişle sürükleniyorum gözlerimden damlayan sensin avuçlarımda kalbim,sevgim avuçlarımda seni arıyorum sessizliğinde caddelerin sokak aralarında seni arıyorum içimde bastırılması zor bi çekim gücü atıyor beni çaresiz senin yanına tenimin eridiği bi kum fırtanası yaşıyorum her gün sonra, sana geldim diyorum usulca kapındayım... ellerimde kurumuş portakal kabukları seninle bezenmiş düşüncelerim perişan halimi kitaplar almaz yalnızlığımı anlatmaz kelimelerim ümit kırıntılarım hasret tarlasında susuzum kuyusunda sensiz sevginin ey can! misafirinim, şefkatini dilerim... |