İSTANBUL'UM
Dinle beni ey yedi cihan!
Sana İstanbul’umu anlatacağım. Bir şehir düşün. İçinde mavi olsun. Umudun şehri, Yalnızların limanı olsun. Öyle bir şehir düşün ki Buram buram tarih koksun. Sen içinde gezerken, Kendini tarih sayfalarında zannettirsin. Dinle beni ey yedi cihan! Sana İstanbul’umu anlatacağım. Öyle bir şehir düşün ki Ufuklarını cami minareleri süslesin. Günde beş vakit, Her şeyi yaratanın varlığını hissettirsin. Öyle bir şehir düşün ki Her kültürden insan olsun. Türkü, Lazı, Çerkezi, Kürdü... Tüm dünyaya kardeşliği öğrettirsin. Dinle beni ey yedi cihan! Sana İstanbul’umu anlatacağım. Öyle bir şehir düşün ki Her yeri başlı başına bir cumhuriyet, Cennetin yeryüzündeki hali olsun. Caddeleri, sokakları, insanları... Canlısı, cansızı bambaşka olsun. Düşün, eşi benzeri yok İstanbul’umun. Ne Fatih Sultan Mehmet’in, Ne Beyazıt’ın vazgeçmediği İstanbul’um. Dinle beni ey yedi cihan! Şimdi gözlerini kapat ve hayal et. Ve gel İstanbul’umu gör. Göreceksin ki hayallerin bile Yetişemeyecek İstanbul’umun ihtişamına. Bu topraklar ne savaşlar gördü... Ne fetihler yaşadı. Gel de yaşa. Fatih’in altı yaşından beri Yaşadığı İstanbul aşkını. HÜLYA SÖYLEMEZ |