VAZGEÇ KENDİNİ VURMA SEVDASINDANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir şiire yorum yaparken.....
bazen birdenbire oluverir herşey birdenbire...
Paslı kutulardan yaptığım melodilerin içinde can çekişiyor yanlızlığın
ve berbat bir barut kokusu var ellerindeki kalemde. Seni tanımasam kafana sıktığını düşünebilirdim. Mavi gözlerinin içinde çocuk haylazsa bunda bahtının suçu ne ? Seni tanımasam diyebilirdim ’Ayıkla pirincin taşını’ diye, hatta tanımasam bir kaç bira söylebilirdim. Ama olmuyor, olmuyor. Biranın yanında tekilasız, e tabi tekila da limonsuz , hele tuzsuz hiç olmuyor.. Yine başladı tıngırtılar duyuyor ,duyuyor musun ? -yüreğini yırtarcasına- Kendinden çalıyor melankolin . Al eline fırçanı da artık sil şu tuvalin üstünü, yeniden resimler yapmak lazım, yeniden, yeni, yepyeni resimler... Bu türküyü uçurumdan aşağıya at şimdi, üstüne bir yaprak sarma yapsın anacığın bir nehir bestesi tuttur ağlarınla yakaladığın turna balığının tellerinden bir sürü otlat . Aslında iş kolay : Biraz sarı ,biraz kırmızı hafif karıştır zamanla ortasına biraz kekik , evet göğsüne sür göğsüne, bir şeker kamışı üret dudaklarından . Git ananın elini öp ve vazgeç kendini vurma sevdasından. UMUT KURU |