* * *
Çok teşekkür ederim Üstadım, elbette her şey kıvamında tadını bulur, kıvamı kaçınca lezzeti de kaçar.. Her şey tadında güzeldir, bütün ilşikilerde olduğu gibi, yapılan her eylem dikkat ve özen ister, dikkatsiz yapılan her hareket bizi çıkmaza sokar, şiir de öyle, yanlış bir kelimeyle girersek çıkmaza sürüklenir, saatlerce düşünürüz selamete erdirmek için dizeleri, defalarca böyle oldu, komple dörtlüğü değiştirmek zorunda kaldığım çok şiirlerim var, demek ki başlama noktası çok önemli, o nokta yakalanırsa şiir kendiliğinden çorap söküğü gibi akıp gidiyor... Bütün maharet doğru kelimeyi bulmak, insani ilişikilerde öyle, yanlış başlanan bir hitap ya da eleştiri sizi kendi kişiliğinizden çok farklı bir şekilde tanımalarına sebep olabilir.. O yüzden her konuda önce insani değerlere önem verip, sahip çıkmalı, sonra her neyse yapılmak istenen yapılmalıdır. Bir binanın içi göçmüşse, dışından dileğin şekilde boya, güzelleştir neye yarar ki? O bina çökmeye mahkumdur.. İçten dışa gelişmeliyiz her konuda," önce özümüzü adam etmeliyiz sonra da sözmüzü...." bende böyle düşünüyorum Üstadım, tadlar deminde olsun çağla gibi dileklerimle...

Sevgiler saygılarımla.....

* * *

sevgili şairem canım kardeşim mantıklı bir cevap buda senin sonderece akıllı oldugunu gösteriyor ve de ben de bir soru işareti daha belirtti bu cevap demekki insanlar düşündükce mantıklı cevaplara ulaşabiliyor bu cevabınız beni çok etkiledi ve de düşündürdü ama malesef ki cevap bu degildi ve de kendini zorlama acele etme ve de şimdi yazacaklarıma dikkat et ve bunun üzerinde düşün çig pişince yemek olur ama illaki tadı ölçülü tuzunda saklıdır çaglanın ilk hali hoştur çünki naziktir

* * *
Çok teşekkür ederim Erdoğan Hocam, sağ olunuz
Aynen katlıyorum madde madde, onuncu maddeyi ben buldum bile:)) yazıp şiirleri 10.köye kaçmak ya da 10.köyü aramak... Sizce şiir yazan eleştirilere üç maymunu mu oynamalı? Ya da haklıysa kendini savunmalı mı? Kimsenin haddi değil kalp kırmak, bu yazılan duygularsa hele asla kimsenin haddi değil, duyguların sınırı yok, sınırsız bir ülkedir gönül... herkes dilediği gibi dolaşır kendi gönlünde... Bekçisi de kendisidir, kralı da şahı da, sultanı da, hükümdarı da, hitmetçisi, emekçisi de... Siz çok mantıklı bir eleştirmensiz, beğeniyle okudum yorumunuzu, insan örnek olacaksa elbette akılcıl olmalı, mantıksızca yapılan her şeye karşıyım, önce insan olmalı ve karşısında da bir insan olduğunun bilincinde olmalı ki saygı duyulsun eleştirene, hani derler ki "iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır" acısına katlandığın kadarıyla insansın. Ben saygısızca yapılan hiçbir şeyi sevmedim hayatımda, saygısız, sevgisiz gönüller kördür, açık değildir gönül gözleri...diye düşünüyorum.. Bağcıyı dövmeyip, üzüm yediğinizi gördüm ve bu beni çok mutlu etti... Yaşamda maksat, üzüm yemek olmalı bağcıyı dövmek değil..
Sağlıcakla kalınız Üstadım..

Sevgiler saygılar selamlarım yüce şair gönlünüze...

* * *