DÜŞÜN
Nereden geldik nereye gidiyoruz?
Neden var edildik, neden ölüyoruz? İnsan olmanın manası ne? Yolun başını unuttuk, sonunu biliyor muyuz? Gelirken ne getirdik, giderken ne götürüyoruz? Dünya bir kap su, bizler içinde su zerrecikleri.. Onu duru tutmak elimizdeyken Neden bulandırıp, dalgalandırıyoruz? Hepimize yer varken o kabın içinde, Çalkalayıp, taşırmaya çalışıyoruz.. Barış için bile savaşıyoruz, Yaşasın derken bile, öldürüyoruz! Sevgiden bahsederken bile, Yalandan medet umuyoruz Kendimize karşı bile dürüst olamıyoruz! Boşuna mı söylenmiş o büyük söz; ‘Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü’ diye, Yoksa biz yaratanı da mı sevmiyoruz? İsyanımız kime yaratana mı, yaratılana mı? Zararımız kime kendimize mi, başkasına mı? Bir nefeslik ömre sığdırırken bu kadar kini nefreti, Sevmeye neden zaman ayıramıyoruz? Hırs bürümüş gözümüzü, feri sönmüş… Gönlümüz karanlıklar içinde… Yüreğimiz pas tutmuş demirden soğuk, demirden sert bir biçimde… Yaşamak nefes almaksa sadece, Ottan farkımız ne sizce? İnsan geçinip ot gibi yaşayanlar Koca NAZIM’ın bu sözü sizlere; ‘….YAŞAMAK BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR, BİR ORMAN GİBİ KARDEŞCESİNE…’ YALAN SÖYLEYEN DİLLERE, GÖREMEYEN GÖZLERE, KÖRELMİŞ YÜREKLERE…. KUCAK DOLUSU SEVGİLERLE… |