İĞDE AĞACI
Kocaman ahşap, köhne bir evde,
Yaşardı tek başına Ayşe nine. Paslanmış menteşelerden, Gıcırtıyla açılırdı kapısı. “Biz de yaşlandık.” Der gibiydi sanki, Yukarıya çıkılan tahta merdivenlerin gıcırtısı. Üst katta, gün gören sofada. Bağdaş kurmuş oturmuş. Gözleri, evinin bahçesindeki koca iğde ağacında. Dalmış, çok uzaklara. Sanki yılları tekrar yaşıyormuş gibi, Önünden bir ömür geçti. Ölü sessizliğini, derin bir iç çekiş yardı. Ayşe ninenin gözlerindeyse, İki damla yaş vardı. “Hey gidi günler hey!”dedi. “Yaşadık mı gerçekten sizleri.” Şen kahkahalarla çınlardı evinin bahçesi. Çocuklarla dolardı iğde ağacının tepesi. Şu anda ağaç da, kendisi gibi yalnız kalmış, İçlerini bir özlem, bir bekleyiş sarmış. Bilgin ŞENGÜL |