)(-)(-)(-AKBÜLEK-)(((-8-)))(-)(-)(Aradan geçen aylardan sonra Kazan’dan ayrıldı yine Edige İdil boylarında bir deli çıvgın Nehrin karşına geçti Edige Bir kaç gün sonra Timur Bek’in Sarayına ulaştı Saray bahçesinde bir kuğu gibi Nasıl da salınır gördü Akbülek İşaret ederek sürdü atını Küçük şelalede buluşacaktı Akbülek de heyecan sardı bedeni Tabiî ki Edige idi nedeni Edige de de heyecan arttıkça arttı Sığmıyordu artık içi içine Karşıdan göründü güzel Akbülek Atladı atından koşarak geldi Adeta duygular akan bir seldi Öyle bir sarıldı iki sevgili Sanki akıp giden zaman durmuştu Bir süre sonra kendine geldi Nasılsın diye sordu Edige Gülen gözleriyle bakan Akmülek “İyiyim” dedi “ya sen nasılsın” Edige “iyiyim ve çok mutluyum” Nehir kıyısında iki sevgili Hasret giderdiler saatler boyu Ayrılık vakti gelip çatınca Birden hüzünlendi yine Akbülek “Bir daha ne zaman görürüm seni” “Nasip” dedi ona bakıp Edige Uzak diyarların nazlı çiçeği Gün gelir burada bulurum seni Zaman ne gösterir hiç belli olmaz Mevlam izin verir alırım seni Bekle beni bu dağların Maralı Tez zamanda döneceğim bilesin Bilesin de sağlıcakla kalasın Bu sevda yüreği sarmıştı yaman Ateşi yakıyor vermiyor aman Yine hasret kokar İdil’de zaman Akbülek İdil’e bakar ağlarmış (Devam edecek) Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz )(-)(-)(-AKBÜLEK-)(((-12-)))(-)(-)( Akbülek sevdası kâr etti cana Yine yolculuk var başka diyara Edige hazırdır yola çıkmaya Aşktandır sinede açılan yara Yine haber geldi Kazan Han’ından Yolda tuzak kurup vurduracakmış Yola çıktı Nogayların Lideri Geceyi bekledi geçit yerinde Baskın basanın dedi ekledi Pusuya yatanların hepsin hakladı Haber geldi saraya Edige kurtuldu Toktamış sonuçtan hoşnut olmadı Öyle bir haykırdı yer gök yırtıldı İdil havzasında çiçekler açmış Bu sevda ne kadar zormuş Akbülek Seni seven yiğit kendinden geçmiş Bu sevda ataşmış,kormuş Akbülek Edige yollarda hayal düş ile Sanki sohbet eder uçan kuş ile Diyor ki kaderde var ise çile Çekeriz çileyi Hâk’tan bilerek Tam iki gün sonra kavuştu yâr’e Sarıldı Akbülek kapandı yara Gönüller baharda sanki bir hara Mevlâm çok güzellik vermiş Akbülek Bakıyordu şimdi gülen göz ile Koşuyordu bazen cilve naz ile Şaka yapıyordu durup söz ile Boynuna sarıldı hem de gülerek Hasret giderdi iki sevgili Ayrılık vakti yine gelmişti Böyle daha ne kadar sürecekti bu iş Yeter artık, Beni babamdan iste dedi Akbülek Tamam isteyecekti de bunu Timur Bek’e kim söyleyecek Kime söyletecekti Edige sıçrayarak bindi atına “Bekle kara gözlüm,bekle gelecem” (Devam edecek) Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Gün gelir burada bulurum seni
Zaman ne gösterir hiç belli olmaz
Mevlam izin verir alırım seni
Bekle beni bu dağların Maralı
Tez zamanda döneceğim bilesin
Bilesin de sağlıcakla kalasın
Bu sevda yüreği sarmıştı yaman
Ateşi yakıyor vermiyor aman
Yine hasret kokar İdil’de zaman
Akbülek İdil’e bakar ağlarmış
Hem anlatim, hem icerik merakla beklenecek kadar degerli,
yürekten kutluyorum hocam sizi, hikayelerinizde ki siir güzelligi hic bitmesin.