Güllerime
Dön bana, benim olan benliğim
Yıllarca başkasında unuttuğum Unuttuğumun bile farkına varamadığım Gelemedim kendime yıllardır, dön bana Dilimin döndüğünce yalanlama derdindeyim Derdinden acıya, yalnızlığa yoldaşlık etmekteyim En iyi dostum oldun, en sadık yarenim Acısının lezzetiyle avunduğum Aranırmıymış lezzet ve tat acıda Aradım yıllardır aradım kaybettiğimi Yüreğimin yangını, bebek yüzlülerim Hicranınız hicranımdır, acınız acım Anlarmısınız siz ey musalla suratlılar Acının nasıl bir haz verdiğini Hazzıyla kıvrandıran, güneşin doğuşunda Ve batışında bir yüreğin, ölürcesine her gün Yoruldum aramaktan, benliğimin meyvelerini Tadını, lezzetini insan olabilme cüretini Kırıldığımı, kaybolduğumu, yokluklarında çiçeklerimin Tohummuyum, toprakmı yoksa taşmı…Taş dersiniz siz Oysa yediğim ne balyoz darbesi, ne de kurşun Nebulayım şimdi fezanın derinliğinde Darmadağın, kocaman ürkütücü bir toz bulutu Sessiz ama hınç dolu, heybetli bir yıldırıma gebe Üç gül ektim memleketime Sonra susuz kaldım, susuzluklarında Toprağımı özledim, bana can veren Toprağamı, suyamı, güllerimemi taş kesileyim Kaç kez kurban ettiniz kendinizi? Hiç kestiniz mi göbeğinizi ellerinizle Kahrolası acımasız vicdansız yüreğinizle Ben mi? Ben taşım, yüreği olmaz taşların Uçurdum Şahinimi ellerimle Gül ektiğim gül(l)er ektiğim her seferimde Ben bensizliği seçtim benliğimin en derin köşesinde İsmailim bıçak altında hemde her gecemde, her gündüzümde Hasretemi, zilletemi, hüznemi, kederemi Solan güllerimin zehrinemi gömeyim yüreğimi Şahinimin kanadında uçurdum kurbanımı Anlamın anlamsızlığında sessizliğinde gecenin Ne susturur beni artık Zindanmı, gurbetmi yoksa mezar taşımı Hangi işkence ızdırap verir Askıdan hiç inmeyen tutsaklığıma Bekliyorum şimdi tüm sessizliğimle Minicik ellerinizin duasında Yağmurmu olayım, rahmetmi yoksa kurbanmı? Her gece, her gece ölüyorum avuçlarınızda Uçsuz bucaksız denizlerin kıyısında Atıyorum kendimi yokluğunuza Yaşıyormuyum, yatıştırabiliyormuyum? Sakinleşirmi bu dev dalgalar hasretimin rüzgarında Sakın, sakın ola anlamayın beni Yanarsınız, yok olursunuz özlem ateşimin harında Ben mi? Dedim ya ben taşım Kalmadı yanacak, yakılacak bir yanım Ne susturur beni artık Vuslatmı, cennetmi, en güzel nimetler mi Kendimi sunuyorum, güllerimin uğruna Ben cehennemi yakıyorum, kahrolası avuçlarımla. Muhammed Nur Denek |