Arama bende ayak izini Güneşini arayan düş gölgeleri Dağlara çöktü Eylül yağmurun gözleri Rüzgarın nefesinde ötüşürken serçeler Seherini unutan sabah yorgun Şimdi artık sahibini arıyor Yüzümde kırılan aynalar Dilime kilit vuruyor Hıçkırığımın kanayan kahkahası
Unuturum desem de Bilinmeyen uzaklara götürüyor El değmemiş yalan sözler Tadında efkar dağıtıyor Dudaklarımın nikotin kaçak sitemi
Gece kitabına yazılırken Her kırıkta hayal Sesinin tınısına el arıyor Hasret ülkesinin ateş gülleri Yoluma göz izi düşürmek için düş Rüzgar yürüşüme kucak acıyor şimal
Ay sinesine uzanan gecelerde Çivilendi gözlerin Düşlerken buluşmaları Çizdim seni Çölümün hasret sarısına Yazdım sevdamı Ayrılığın utanmazlığına Göz yaşın gülümsesin diye Yazdım adını gizlenmiş vahalara Yeşillendi kaktüs Biriktirirken seni ışın kumları Cehrenle kaplandı düş odaları
Ne kaldı dilde söylenmeyen, Güzelliğin yansısın diye Soluğum kapanmadı mı gözlerine
Gideceksen git Bir nefeslik söz söyle Farkın kalmasın ecelden Giderken al gözlerini Al bakışlarını yastığımdan
Düşüneceksen yağmurdan sonra Kalsın pişmanlık yıldırımlara Terkediliş sokakların türküsü Belkiler sarmalarken seni Yalan yolunun yoldaşı olsun Vefasızlığın ayak sesleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Düşüneceksen yağmurdan sonra Kalsın pişmanlık yıldırımlara Terkediliş sokakların türküsü Belkiler sarmalarken seni Yalan yolunun yoldaşı olsune Vefasızlığın ayak sesleri
NURTEN TARIM Sevgili Nurten tarım yıllar önce hep yorum yazardık şiirlerimize yine çok nefis bir şiirdi yürekten tebrikler