Boşluk...
Mutsuz!!!!!
Mutsuzum... Biliyorum bu da çok büyük bir nimet ve bu da çok büyük bir his... Ama acı çekiyorum. Bu laf çok anlamsız.. Acı çekmek. Eskiden güldürürdü beni.. Oysa benimle sohbet etsen ve derdin ne desen, bakarım yüzüne.. Hiç birşey diyemem.. Sadece susarım.. Öyle olur ki susmalarım; yaşamadığımı sanırsın.. Benim alıp veremediğim, içimde ki eksiklik duygusu.. Dolmuyor işte...Orada görüyorsun, hatta dokunuyorsun belki bile.. ama dolduramıyorsun.. Sanki birşey bekliyorum.. ama neyi, nasıl, neden beklediğimi bilmiyorum... Belki bir düş, belki bir farkına varış belki de bir vahi.. Sanki o beklediğim, herşey olabilecek şey gelse, herşey tamam olacak.. Kanatlarım açılacak ve orataya çıkmayan güzellik şaha kalkacak.. Herşey rayına oturacak.. Yooo yoo... Sakın beni karıştırma amaçsız yaşayanlarla... Benimkisi amaçsızlık değil , amaçlar gerçekleştirildikten sonra ki yaşamsızlık.. "Eee kardeşim biliyormuşsun işte herşeyi..." Evet biliyorum ama kandıramıyorum senin gibi kendimi.. Acaba bilgi acı ile kardeş mi??? Değişim ve gelişim bir yok oluştur... Nefesimi tuttum!! Bir ölüm şarkısı söyler gibi... Unutsam kendimi, nesnelerin Dünya’sında... Gitsem kaybolsam karanlıklarda! Birdaha dönmesem geri... Boşluk... Bu boşluk öylesi bir boşluk ki, dikkatli bakma seni bile alır içeri... |
seni ve beni içeri..
keyifle okudum tebrikler...