Alıp götüren ansa yürek bilmem niye hicranda!Şimdi nefesim içim mukadder olan ne varsa Sine yansa, kalp sızlasa, dil kurusa, göz kamaşsa, yaşamak umutsa Rüyalar ilham olsa, hülyalar ufku kuşatsa, akıl iradem için refik olmayınca Hesap karmaşık olunca, içinden çıkılamayan buhran konuksa, soralım naif insana Ne sesin ilzamı sinemde gam ve nede heyecan Nasip olmayacak her an, umudun rüknüyle nefeslenen her insan zan Kan ki hilkatin her halinde anlamlaşan ve müddeti nefes için dolaşan ilham Ne karın ağrısı, ne dervişin rüyası ve ummana dökülen dertlerin en alası aşk sevdası Arif, gönül dilinden kal eder, kul gözyaşı döker Nisa hissiyatın ikliminde ikamet edip, ülfetiyle dili edeple nazar eder Hamiyetin payesini, sadakatin ianesini, gönlün teslimiyet için cehdini hasreder Kalbi için tevdi edilen ne varsa, bahşedilen hikmetin sudurunda hicran edebi niyazsa Şimdi tarifsizliğin farkında adımlamak kar’sa Adam olmak için azimet en elzem olan vakıaysa, kul ihlâs umudunda Aldatmak bilmem ki kim için kar’sa, nefesin müddeti ve o hesabı unutulunca Kim çıkarsa çıksın karşıma hicran mütemadiyen yanımda, inayet kime nasip olurca Bir teyze çıktı karşıma, dil kurumuş, ah sarmış Ne kadar çektiği çile varsa hemen oracıkta fırsatını bularak aktarmış Ne gençliğinden, ne hevesin eşkâlinden, ne gözün görmek istemediğin şeyden Yıllarca suskunluğun, kimseye anlatamadığı yılgınlığın efkârıyla yeniden yaşıyordu Ne kadar acıdım, bir zamanların nisasını andım Edebi dairesinde nefeslenen, sadakatin fevkinde hayatını idame eden Neslin güvenliğini, aklın ehemmiyetini, canın teslimiyetini, dinin kutsiyetini Bihakkın terennüm ederek, neme lazımcılığı hiçleyerek, atisi için mefkûre addederek İlimsiz, irfansız nefesin etkisinde ikamet etmeyerek Tenin cazibesini, nefesin işvesini, cinselliğin hanesini örtmeyi bilerek Gideceği hangi yol varsa, edebi maksatta uzaksa, hakkın tasnifinden yoksunsa Hiç ağlama, zafiyetlerin sökün ettiği her halükarda ve tercihlerin hesabi olmayınca Mustafa CİLASUN |