Sarı Ev
Şehrin ortasında sarı badanalı bir ev,
Pencereleri özgürlük mavisi, İki uzun apartman arasında Kalmış iki kat. Kaldırımda kapının önünde iki gül, Güller arasında demirli pencere, Oturuyor önünde yaşlı bir teyze, Elleri üstünde damarları mor mor, Yüzünde sayfalar dolusu anı misali çizgi çizgi, Yaşama bakıyor, saçları dağınık, pamuksu, Yoldan geçen genç bir kız, Tıpkı gençliği gibi, Titrek titrek, seslendi aşağılara ; “ Yaşlılık kızım, yaş dayandı seksene, Başım dönüyor, ayağım titrek, Zaman gelse de gitsek…” Mehmet amca, o da sekseninde, Çıktı kapıdan, çizgili pijama ve kara bastonuyla, Elinde para, Haydi bakkala, Koltuk altında aldı iki ekmek, O da yürüyor seksek. Teyzem kayboldu pencereden, Kuş misali, Belli ki beyine açacak kapısını, Tıpkı yüreği gibi. Bir gün çınar devrilir, Anılar kalır buldozer altında dümdüz, Mirasçılar yıkar sarı evi, Uzanıverir bir uzun apartman, Apartmanlarda bir gün olacak gökdelen, Gökdelenlerde yok olacak sarı ev misali, Yaşam dediğin kısır döngü değil mi? Ertuğrul ERDOĞAN 2002 - Bursa |
her sey aslina rucu eder bir gun
evler tas toprak
bedenler tas toprak olur bir gun ve yeni leri gelir gidenlerin ardindan
tebriklarimi sunuyorum saygilarimla