DÖRTLÜKLERİN DÜĞÜNÜ !...
Dört dörtlük dörtlüğe doğru ilk adımlar diyerek başladığım seride birikenlerin bir kısmını, siz değerli dostların beğenisine sunuyorum bir demet olarak…
Birlikte bakalım deli gönül neler sezmiş… Ucu kırık kalemim bakalım neler yazmış… GÖZLER Gözler bir oksa eğer,yüreğimiz kalkandır. Yar yüreği dağ ise,bizimkisi balkandır. Ar ederiz kırmaya,aşka uzanan eli. Kırılacak el varsa,o da yare kalkandır... …………….BARDAK…………….. Bardağın dolu yanı göze batıp dururken, Neden hep bu insanlar boş tarafı görüyor ? Yeni yeni yeşeren fidanlar hep kururken, Bir de şu örümcekler üstüne ağ örüyor... ……………MEST…………. Tanıyınca seni,mest oldum inan. Sana ilelebed,dost oldum inan. Şiir sofrasında rızık beklerken, Bir deri bir kemik,post oldum inan ……SEVİLMEK İÇİN VARSIN…… Sevmek için birini,uğraşma hiç boşuna. Kapını çalan aşkı,hep kibarca savarsın... Bir sevdiğin olsaydı,inan şaşardım buna. Sen sevmek için değil,sevilmek için varsın. ……AŞKIN SEMALARINDA……… Aşkın semalarında,sırra erenler uçar. Gönül bir kapı ise, onu ancak dil açar. O aşk ki bülbül eyler, biçare ahrazları. Açılır dilleri de,gör ne inciler saçar. ………AŞKI SABIK………… Her ne varsa mazide,acı tatlı yaşanmış Dizelerin içine gergef gibi işlenmiş... Şairin düşündüğü ne şöhret ne de şanmış, Sabıka defterine aşık diye fişlenmiş... ………ÖZÜMDEN…………. Özümden kabuğu soydum da geldim. Yanında dostluğa doydum da geldim. Yalnızlık hissedip dertlenme diye, Yüreğimi yanında koydum da geldim... ………AĞUSTOS…………… Türklük Coğrafyasında koşan deli taydır O. On iki ay içinde,Türk’e düşen paydır O Gururla baktığımda dönüp şanlı mazime En kutlu zaferlere damga vuran aydır O. KALP GÖZÜ Kalp gözü açılır da kul manayı görürse, Rabbim İnayetiyle zat’a kudret verirse, Kalkar bütün perdeler kaleminin üstünden, Şair Rahmet Kabında damla damla erirse !... DÖRTLÜKMÜ DÜR Dörtlük müdür gerçekten,yazılan her dört dize ? Bakmak lazım evvela,hem kabuğa hem öze. Kabuk sağlamsa eğer,özü de saklamışsa; Dört dörtlük dörtlüktür o,gerek yok başka söze !. AKIL NİMETİ Rabbim akıl nimetini,yalnızca bize vermiş ! Hak’kı haykırsın diyerek,şaire dize vermiş ! Bestelere saklamış,nadide nağmeleri, Nasiplensin kullar diye,manayı söze vermiş !... AY BULUTA GİRİNCE Ay buluta girince,geceyi kasvet kaplar. Yer bulur kendisine,kör karanlık hesaplar. Dost diye gecelere,sırtını dönmeye gör, İhanet hançerini,umulmayan anda saplar ! BERAT Cevabı almak için,mektubu salmak gerek. Manaya ermek için, derine dalmak gerek. Vesile eyleyerek,mübarek geceleri, Başı dik ve alnı ak,beratı almak gerek. TİPİ Tipi bastırdığında,dağda karlar tozarmış. Görüş mesafesini,kısaltarak bozarmış. Görmek gerek önceden,perdenin arkasını. Gününde ekilmeyen,fide mutlak yozarmış!.. ANA BABA KIYMETİ Neden kimse bilemez,ana baba olmadan Onların kıymetini,vadeleri dolmadan. Bu mudur ahde vefa,sorsun herkes kendine Sulamak gerekmez mi,çiçekleri solmadan ? GİDENLER Gidenlerin arkasından, söylendi acı sözler. Buğulandı uğurlarken, yere bakan tüm gözler. Bir daha dönmeyecek, olsa da giden geri. Sönmedi hiç sönmez asla,külle kaplanan közler. DİLSİZ ŞEYTAN Kendi zarar görmeyip, bir köşeye pusana. Dilsiz şeytandır denir, haksızlığa susana. İman Ehli insana, dost mu olur şeytandan. Dik durmalı ki mazlum, zalim bıkıp usana. KÖR BIÇAK Mazide kalan yarayı, kör bir bıçak deşerse. Kalem ehli dertlerini, istif yapıp döşerse. Kafa tutar talihine, kırılmaz direnciyle. Şair ancak o an ölür, kalem elden düşerse.. HİKMETİ İLAHİ "Oruç benim içindir" buyuruyor Yaradan. İftar vakti kalkarmış, tüm perdeler aradan. Misk-i Amberden güzel, kokan ağız aşkına. Hoşnut olursa Rabbim, net kurtulur daradan AYNALAR Zaman durmak bir yana, ilerler koşa koşa. Aynalar sır saklamaz, derdini dökme boşa. Gerçeği örtbas edip,süslemezler yalanı. Aynalardan yansıyan, bu yüzden gitmez hoşa... *** DOĞRU İZ Her şeyin bir ilki vardır, diye kandırırlar bizi. Akabinde kar etmiyor, oturup da dövmek dizi. Fırtınalı çöldür hayat, kumu havada uçuşan. Bir kez kaybedersen eğer, zordur bulmak doğru izi... *** AYAKTA KALABİLMEK Ders veren hep çok olur, marifet alabilmek. Dilindeki türküyü, sazınla çalabilmek. Rüzgarda söğüt olup, sallanmak kolay tabi. Zor olan fırtınada, ayakta kalabilmek... RIZA-İ İLAHİ Rıza-i İlahiyi gözetirsen işinde. Bambaşka dünyan olur,bu dünyanın dışında. Tarifsiz bir huzurla dolar vakur yüreğin. Kevseri yudumlarsın hayalinde düşünde. GÜLLERİN SELAMI Dünya denen o derin uykudan uyanarak. Sırtını Hakka verip aşkına dayanarak. La ilahe illallah desen can-ı gönülden. Güller seni selamlar rengarenk boyanarak. ALLAH ADI Allah adı dillerde iki mübarek hece. Dünya aşikar kula,gerisiyse bilmece. Çözsün diye beşere,akıl vermiş Yaradan. İp ucudur bizlere,gündüzü saran gece... UYKU Uyku yarı ölümdür,bilincinde olana. Rahmani düş ikazdır, nasibini alana. İlahi mükafata,ermek varken ebedi. Neden kanar insanlar,dünya denen yalana... SIR Sırra vakıf olanlar,bu yalana kanar mı ? Ayaklar suya erse, dil dünyayı anar mı? Sekiz kapı ayrılmış,girmek için Cennete ! Aşk ile Allah diyen,dil hiç narda yanar mı ? GÜZEL EYLER NEYLERSE Her kim ki bir mü`minin,gönlünü hoş eylerse. Yüzünde tebessümle, tatlı bir söz söylerse. Erdirir hidayete,mutlak onu Yaradan. Rahman ve Rahimdir O, güzel eyler neylerse !.. ŞAİR GÖNLÜ Şair gönlü yayladır,bereketli ve sulak. Gönüle hizmetkardır,şairdeki göz kulak. Hisleri harmanlayıp yazan kalemdir ama Gerçek katip gönüldür,şair yalnız bir ulak !... İSMAİL SIKICIKOĞLU SAVAŞTEPELİ |
Her dörtlük bir şiirdi.
Kaleminiz zeval görmesin