Gidenleri Andıkça....
Hani, “Gelmeyin üzerime giderim...” demiştim, gittim.
Hüzünlerin uğurlamasında özgürlüğe gittim. Hâlâ soruyormuşsun tanıdıklardan telaş içinde, neredeyim Bazen, ses olup yol boyu dizili direklerin tellerindeyim, Bazen de bulut bulut, mavi mavi özlemlerindeyim, Özlersin canımın içi, özlediğinim bilirim... Ne zaman bir yaprak görsen dalından koparak düşen, Savrulup rüzgara başıboş giden, Ve ardında diğer kurumuş gazelleri sürükleyen, Takılıp çitlere, engellere yığınlarda biriken, Sağanaklarda eriyip toprağa eklenen, Her bahar bir fidan olup, benim yeşeren... Bazen ektiğim gözlerimle bulutlar içinden, Süzülüp gökyüzünde rüzgar rotalı seyrindeyim. Bazen de göz yaşlarımın birikimiyle yüklenmekteyim. Ne zaman yeşil mi yeşil bir parka görsen, Belki içinde başı dik duran “O” birisiyim Yaslı/yasaklı yaşlar içinde uğurlamasız gidenlerdenim... Narin parmaklarınla boğazına yapıştığın, Hüznünle başını yasladığın şarap şişesindeyim. Yıllanıp şarap gibi yudumlayıp içtiğin kadehindeyim. Yağıp bardağına düştüğüm ve yanağına gönderdiğim, Bir damla ile olsa da, sana eşliklerdeyim... Sağanak olup geldim, şimdi gözünün önündeyim... Ne oldu bir tanem? Canımın içi, Bak, işte (!) Elinde özenle tuttuğun kırmızı karanfilin kokusuyla, İçindeyim. Fark ettin, bilirim, Ebediyen seninleyim... < Nice gemiler kalktı bu limandan, gidişleri uğurlamasız, sessiz ... / Saklı kaldı hüzünlerle sevgileri içimizde, acıları çığlıksız, dilsiz...> Kiraz Çiçeği Gönül Ersin 03/05/2010 ANKARA |
aaaaah şaire aah!
Her giden bir parça çalmadı mı bizden? Ondan değil mi eksik yanlarımız?
Neyse...
Kutladım sizi ve sustum vesselam...