Toplum Mühendisi
Aldı eline,
Evirdi çevirdi ölçtü. Dedi ki; Bunun rengi siyah; Olmaz. İşte sana bir ölçü, En dıştan. Şablonu vardı artık elinde Siyah beyaz, zengin fakir, bilgili bilgisiz... Hepsini ayırdı birbir. Hayır yetmedi, Yaşlı genç, çiftçi işçi, kadın erkek, sağ sol, inançlı inançsız... Parça parça böldü ki O anlayabilsin evreni; Evet anlamaktı, Birer etiket, birer isimdi onlar; Ölçülen tartılan doğrular olmalı, Ruhları, canları, sevinçleri, duyguları İnançları olsa da olur olmasa da... Ahlak, ruh, melek, metafizik bunlarda var ya Dursunlar bir kenarda, Sırası gelince eklerim nasılsa Bu yapının bir kenarına. Zordu işi zor. Neden mi? Öyle ki: Kendinin bilmediği, yapmadığı Bir aleti parçalayan Elinde bir plan olmayan _________________bir usta gibi kara kara düşüncelere daldı; Çıkmak çok zordu, Uymuyordu hiçbir parça. Söktüğü, parçaladığı tüm olgular Kalmıştı/karışmıştı elinde; Ne eski yerlerini biliyor Ne yeni yerler buluyor. Hey Hak, Zavallı mühendis Gör artık kainatı yoktan var eden Her şeyi yaratmış ve bir düzen vermiş. Ve halen yaratıp düzenleyen Bir Allah var. Oku Yaratan Rabbinin Adıyla. Hiçbir canlı başıboş bırakılmamış. Keşfet kendini ve her şeyi Verilen emre uy, İşit ve itaat et. Allah her şeyi en güzel takdir etmiş Bir hücrene söz geçiremeyen sen, Koca bir insan toplumuna, Kendi aklınca, keyfince Yön vermek istersin ya Yanılırsın. Anla, Kadrini/gücünü/sınırlarını bildiğince insansın. Hiçbir şey değişmez, Allah’ın takdiriyle olur herşey Her yaratılanın varacağı yer belli. O yüzden Hz İbrahim gibi Gözbebeği İsmailini Kurban edecek kadar İtaatkar bir kul ol, Hiçlikten geldiğini bil, Secde et ve yaklaş Rabbin olan Allah’(ı) bil/bir. (Nisan 2010 İstanbul) |
Aldı eline,
Evirdi çevirdi ölçtü.
Dedi ki;
Bunun rengi siyah;
Olmaz.
İşte sana bir ölçü,
En dıştan.
Şablonu vardı artık elinde
Siyah beyaz, zengin fakir, bilgili bilgisiz...
Hepsini ayırdı birbir.
Hayır yetmedi,
Yaşlı genç, çiftçi işçi, kadın erkek, sağ sol, inançlı inançsız...
Parça parça böldü ki
O anlayabilsin evreni;
Evet anlamaktı,
Birer etiket, birer isimdi onlar;
Ölçülen tartılan doğrular olmalı,
Ruhları, canları, sevinçleri, duyguları
İnançları olsa da olur olmasa da...
Ahlak, ruh, melek, metafizik bunlarda var ya
Dursunlar bir kenarda,
Sırası gelince eklerim nasılsa
Bu yapının bir kenarına.
Zordu işi zor.
Neden mi?
Öyle ki:
Kendinin bilmediği, yapmadığı
Bir aleti parçalayan
Elinde bir plan olmayan
_________________bir usta gibi
kara kara düşüncelere daldı;
Çıkmak çok zordu,
Uymuyordu hiçbir parça.
Söktüğü, parçaladığı tüm olgular
Kalmıştı/karışmıştı elinde;
Ne eski yerlerini biliyor
Ne yeni yerler buluyor.
Hey Hak,
Zavallı mühendis
Gör artık kainatı yoktan var eden
Her şeyi yaratmış ve bir düzen vermiş.
Ve halen yaratıp düzenleyen
Bir Allah var.
Oku Yaratan Rabbinin Adıyla.
Hiçbir canlı başıboş bırakılmamış.
Keşfet kendini ve her şeyi
Verilen emre uy,
İşit ve itaat et.
Allah her şeyi en güzel takdir etmiş
Bir hücrene söz geçiremeyen sen,
Koca bir insan toplumuna,
Kendi aklınca, keyfince
Yön vermek istersin ya
Yanılırsın.
Anla,
Kadrini/gücünü/sınırlarını bildiğince insansın.
Hiçbir şey değişmez,
Allah’ın takdiriyle olur herşey
Her yaratılanın varacağı yer belli.
O yüzden Hz İbrahim gibi
Gözbebeği İsmailini
Kurban edecek kadar
İtaatkar bir kul ol,
Hiçlikten geldiğini bil,
Secde et ve yaklaş
Rabbin olan Allah’(ı) bil/bir.
(Nisan 2010 İstanbul)
Melik Haker
güzel şiirinizi kutlarım saygılar