*** BİR KERE KORKMAYA GÖR AŞK’TAN ***Bir kere korkmaya gör aşktan. Boşa harcadığın duyguların körelmiştir, yüreğinde besleyip dağıttığın sevgilerin hala olsa bile Dışarı çıkmak istemezler artık o yürekten. Kandırılmışlardır, kırılmışlardır hatta sana bile… Yalan’ın Tiryakilik sıfatı aldığı bu dünya da Başağa kalkmış buğday sapını bile yılan sanırsın Bilirsin aslında İnsanın sevgisiz yaşayamayacağını Ama! Sevmekten de, sevilmekten de korkarsın Artık Aşk bana göre değil dersin… Ve kendini yalnızlığa mahkûm edersin Oysa bilir misin ne kadar zordur yalnız olmak Sessizlikle baş başa kalmak ve onunla konuşmak Ne kadar zordur… Uçsuz bucaksız yalnızlıklara gebe olmak Ve umutlara sarılmak sımsıkı, Sonra sabır çekmek sabahlara kadar Ne kadar zordur… Geceleri ay olur bazen gökyüzünde İşte o akşam iyisindir bir nebze Çünkü ay ışığının verdiği aydınlık Gölgeni doğurur sana, sevinirsin… Hiç değilse gölgen arkadaş olur sana Yürürsün, koşarsın, yarışırsın onunla Ama ne o seni geçer, nede sen onu Bir galibi yoktur bu yarışın İşte o an anlarsın ki o da senden bir parçadır Ve sen yine yalnızlığınla baş başa kalırsın. Geceleri ay olmadığında ise Işıkları yakıp gölgene kavuşursun Arkadaş olur sana yine Sessizlikten bıkıp gölgenle konuşmaya başlarsın Ta ki; ışık sönene kadar. Ondan sonra yine yalnızlığın kölesi olursun sabaha dek. Sonra güneş doğar, O arkadaş olur sana. Isıtır içini, Hiç batmasın diye umut edersin Ama! akşam olduğunda o da terk eder seni… Ardından uzun bir gece başlar Diker başını gökyüzüne yıldızların çıkmasını beklersin Ve her yıldız kayışında dilekler tutarsın umutlarına sarılıp, Bir kaç damla yaş süzülür kurumaya yüz tutmuş göz pınarlarından… Sonra Yine yalnızlığınla baş başa kalırsın Ve sessizlik olur yeni arkadaşın Bir daha güneş doğana kadar Yani yağmurlar, bulutlar, gök yüzündeki ay ve yıldızlar, Sabahları doğan güneş, Cıvıl cıvıl ötüşen kuşlar İstedikleri zaman gelen, gelip geçici arkadaşlarındır artık. Birde senin yanlarına gittiğin Dağlar, denizler, ormanlar ve buna benzer doğanın güzellikleri vardır sana arkadaş. Mesafesi bilinmeyen bir maraton vardır önünde Artık yaşamla yapacağın yarışta tek Yüreksin dir. ve bilirsin ki bu yarışın bir galibi vardır. Yalnızlığını da yanına alıp, Yavaş yavaş ilerlersin yolun sonuna doğru, Ayakların hiç diretmez geri adım atmak için. Çünkü Ardından bakan başka bir yürek yoktur… Ve yolun sonuna geldiğinde kazanan bellidir. Sonucunu bile bile girdiğin bu yarışı Ölüm kazanmıştır… Namık Salih… |
Bir kere korkmaya gör aşktan.
Boşa harcadığın duyguların körelmiştir,
yüreğinde besleyip dağıttığın sevgilerin hala olsa bile
Dışarı çıkmak istemezler artık o yürekten.
Kandırılmışlardır, kırılmışlardır hatta sana bile…
Yalan’ın Tiryakilik sıfatı aldığı bu dünya da
Başağa kalkmış buğday sapını bile yılan sanırsın
Bilirsin aslında İnsanın sevgisiz yaşayamayacağını
Ama! Sevmekten de, sevilmekten de korkarsın
Artık Aşk bana göre değil dersin…
Ve kendini yalnızlığa mahkûm edersin
Oysa bilir misin ne kadar zordur yalnız olmak
Sessizlikle baş başa kalmak ve onunla konuşmak
Ne kadar zordur…
Uçsuz bucaksız yalnızlıklara gebe olmak
Ve umutlara sarılmak sımsıkı,
Sonra sabır çekmek sabahlara kadar
Ne kadar zordur…
Geceleri ay olur bazen gökyüzünde
İşte o akşam iyisindir bir nebze
Çünkü ay ışığının verdiği aydınlık
Gölgeni doğurur sana, sevinirsin…
Hiç değilse gölgen arkadaş olur sana
Yürürsün, koşarsın, yarışırsın onunla
Ama ne o seni geçer, nede sen onu
Bir galibi yoktur bu yarışın
İşte o an anlarsın ki o da senden bir parçadır
Ve sen yine yalnızlığınla baş başa kalırsın.
Geceleri ay olmadığında ise
Işıkları yakıp gölgene kavuşursun
Arkadaş olur sana yine
Sessizlikten bıkıp gölgenle konuşmaya başlarsın
Ta ki; ışık sönene kadar.
Ondan sonra yine yalnızlığın kölesi olursun sabaha dek.
Sonra güneş doğar, O arkadaş olur sana. Isıtır içini,
Hiç batmasın diye umut edersin
Ama! akşam olduğunda o da terk eder seni…
Ardından uzun bir gece başlar
Diker başını gökyüzüne yıldızların çıkmasını beklersin
Ve her yıldız kayışında dilekler tutarsın umutlarına sarılıp,
Bir kaç damla yaş süzülür kurumaya yüz tutmuş göz pınarlarından…
Sonra Yine yalnızlığınla baş başa kalırsın
Ve sessizlik olur yeni arkadaşın
Bir daha güneş doğana kadar
Yani yağmurlar, bulutlar, gök yüzündeki ay ve yıldızlar,
Sabahları doğan güneş, Cıvıl cıvıl ötüşen kuşlar
İstedikleri zaman gelen, gelip geçici arkadaşlarındır artık.
Birde senin yanlarına gittiğin Dağlar, denizler, ormanlar
ve buna benzer doğanın güzellikleri vardır sana arkadaş.
Mesafesi bilinmeyen bir maraton vardır önünde
Artık yaşamla yapacağın yarışta tek Yüreksin dir.
ve bilirsin ki bu yarışın bir galibi vardır.
Yalnızlığını da yanına alıp,
Yavaş yavaş ilerlersin yolun sonuna doğru,
Ayakların hiç diretmez geri adım atmak için.
Çünkü Ardından bakan başka bir yürek yoktur…
Ve yolun sonuna geldiğinde kazanan bellidir.
Sonucunu bile bile girdiğin bu yarışı Ölüm kazanmıştır…
Namık Salih…
güzel şiirinizi kutlarım saygılar