AYAKKABININ TEKİ ANLATIYORŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yıl 1988 Mayısın 5 i.Denizli Devlet Hastanesi’nin bahçesinde eski bir ayakkabı çimenle
rin üstünde duruyordu.Ayakkabının içinde kanlar kurumuştu.Cebimden defteri kalemi çıkarıp böyle hayal edip bu dizelerimi yazdım...Bu gün 1 Mayıs 2010 aradan 22 yıl geç- miş.Tabiki bazı şeyler değişmiştir...Değişimi siz yorumlayınız diye bu şiiri ekliyorum. Tüm emekcilerin bayramını kutlarım.......
Hastane bahçesinde bir köşeye atılmış,
Bir ayakkabıyla karşılaştım, arkası yırtılmış. Geçmiş olsun! Dedim. Birkaç damla göz yaşı döküldü. Ahhh !!! dedikçe birkaç dikişi daha söküldü… Başladı anlatmaya,gün görmüş haliyle. Ben bir zamanlar ne idim, Zengin ayakkabılığında bey idim. Fakat modam geçti diye atıldım; Bit pazarında bir eskiciye satıldım… Bir gün bir işçi geldi yanı başıma. Eline aldı iyice baktı gözüme kaşıma. Zor denkleştirdi bana verdiği parayı, Benimle örtmeye çalıştı nasır tutmuş yarayı. Pamukta tütünde çok çalıştım. Bu garibana bende çok alıştım… İşçi kardeşimle çok çalışırdık. Yetiştiremezdik; oturur ağlaşırdık. Aldığımızın yarısını patron çalardı, Yarısını da dayı başı. Her gün eksilirdi soframızın aşı. Bazen düşünürdük ya tutmazsa elimiz ? Üç beş kuruş paramızda yoktu ne olurdu halimiz ? İşte böyle sakınılan göze çöp batarmış. Bir gün iş kazası geçirdik, Zor getirip attılar hastane kapısına. Doktor gelmedi,hemşire bakmıyor, Bu canda kolay kolay çıkmıyor… Nihayet doktor geldi, şöyle baktı yüzüne. Dikkat kesildim ağzından çıkacak sözüne. Dedi , biz bakamayız size… Sen sigortalı değilsin, git devlet hastanesine. İçim kanla dolmuştu,işçinin bacağı yaralı. Saatler olmuştu hastane kapısına varalı… Sürüne sürüne gittik oraya. Cepte para yok almıyorlar sıraya. İşçi kardeşin damarında kanı bitiyor; Gözlerinin feri yavaş yavaş yitiyor. Birkaç hasta bizi bahçeye uzattı…. Bilmiyorum ne kadar kaldık orada, Son nefesini verdi işçi dostum şurada.. Bir çuval gibi sürüyüp sedyeye koydular. Yırtık elbiselerini çıkarıp,soğuk suyla yudular… O öldü de kurtuldu,ben kaldım burada. Sürünüp dururum yağmurda karda. O düşüncesiz bir adamdı; O vatandaş değildi. O’nun vatandaşlığı seçimden seçimeydi. Eğer adam olsaydı, kapılardan atılmazdı. Bir köle gibi patrona, dayıbaşına satılmazdı. Ben ona işciler birleşiniz derdim,darılırdı …. Sen dinsizsin diye boğazıma sarılırdı… Ya şimdi !!! … Benden başka herkes unuttu !!!! _______ MEHMET ASLAN ____ Denizli Devlet Hastanesi Bahçesi 05 Mayıs 1988 |