YAŞAMAKTAN UTANDIMKaranlığın sesini dinliyordum bulutların narasını hüzünlü bir hava esiyordu gecenin ihtişamına yankılanıyordu şimşekler gecenin ihtişamına bir ritim tuturmuştu gelincik ciçekleri esen rüzgara gece haindi köpek havlamaları duyuldu uzakta beliki tasmalarını koparmışlar ağızlarında salyalar saçarak diz kırıp boyun bükmediler gelincikler ömür şerbetini içtiler kana kana gökyüzünde bir yıldız olup ovayı kızıla boyadılar bense utandım yaşamaktan ölümü bilmediğim için |