Şarapçı
Bakımsız bir parkta eski bir bankta
Çaresizce oturmuş bekliyordu şarapçı.. Kara kara düşünüyor ara ara iç çekiyordu Acaba şuan içinden neler geçiyordu? Ne bir sevgilisi ne de arkadaşı olmalıydı Ama biyerlerden bir şişe şarap bulmalıydı Gözleriyle etrafı inceden süzüyordu Biyandan da içten içe üzülüyordu Onu görenlere kendini acındırıyor Para verenlerin arkasından sinsice gülüyordu Bikaç dakika sonra yerinden kalktı Karşıdaki büfeden şarabını aldı Tekrar kendi yerine gelip Çorabındaki çakıyı çıkardı Şarabın tıpasını yontarak bir delik açtı Bu delik yüzüne gülücükler saçtı Bilmem bu şarapçının yaşı kaçtı? Derken ceketinden bir gazete çıkardı İçinden bi parça ekmek kopardı Ekmekten bir lokma şaraptan bir yudum Sanki onda biran kendimi buldum.. Ulaş Tuzak |