Nazlı Çiçeğim
Nazlı çiçeğim, zerrende yeşeriyor sevdamız.
Zihnim hürriyetine uçuyor gözlerinin dehlizlerinde. Limanına demirlenmiş ruhum ellerinde keşfediyor saadeti. Ilık esintisiyle nefesin hayat veriyor bedenime. Afaki değildir nâr-ı aşkınla yanan kalbimin sözleri. Aldığı her solukta seni hissediyor benliğim. Nüfuz ediyor varlığıma gönlünden çağlayan gülüşün. Zerk ediyorum damarlarıma, damla damla aşkımızı. Lügatımda tarifi yoktur gözlerinden akan yaşların. Irmak olduk akıyoruz yekvücut, bahtiyar ruhların diyarına. Nazlı yarim, bu gece yağmur olup düşeceğim gözlerine. Ateşinle döne döne yanıyor buselerde yitip giden vücudum. Islak dudaklarından kana kana içtim, sevdamla dolup taşan ruhunu. Zeytuni gözlerin, bakışlarıma rehin bıraktı gönül kasrını. Letafetinin sırrı gülüşündeki masumiyette saklıdır. Arz-ı endam ettiğin günden beri efsunlu gözlerle bakıyorum yaşama. Nakşettim suretinin her bir karesini, hasretinden eriyen yüreğime. Lehimlenmişim ben sana, sevgin esareti altına alıyor tenimi. Zülüflerinde dolaşıyor parmaklarım, beyaz kelebeklerin edasıyla. Isınıyor yüreğinden kopup gelen alevlerle, zemheri ayazında kalmış bedenim. Zümrüt bakışlı sevda çiçeğim, yapraklarının motifidir varlığım. Neşrediyorum gözlerinin büyüsüyle yazılmış kelimeleri. Akıntına kapılıp gidiyor nefesinle körkütük sarhoş olmuş nefsim. Leylaklar sinmiş üzerine, kokun bambaşka yerlere alıp götürüyor beni. Işığınla yazdım gecelerime, gündüzle bezenmiş mısraları. |