...GARSOON...Garsoon! Buyur; bey kardeş Bize boş bir yer yok mu? Hiç, olmaz olur mu? Gel kardeş Şurası da, sizin için boş Ağabeylerime de bir bak Koş oğlum koş Üçte, ağabeylere çay kap, gel Çayları da, dörtleyip gel Para da al, şu bey abiden Aklı da başına gelmeden Kaçıp da gitmeden Ne edeceksin, hayatı çalışmayı Daha çok, çokça daha erken Gel otur; Atıver tavlayı Gör dünyada ki, onca türlü dalavereyi Hayatta oynanan, her türden ikiyüzlülüğü At bir yüzlüğü, çıkarsın hemen düzlüğü İkiii... Kahve Sade olsun bu ağabeylerime İçinde çokça su konsun, enayilere Aldırma Gelen dayı, giden dayıoğlu dayı Kâğıdını da çaldırma, çıkartma olayı Önemsiz, hiçte bir şeye yaramaz alayı Kalçasını da kaldıramaz Hiç biride, adam olup da uslanmaz Hepside sever türlü türlüce belayı Bulutlu kör bir odadasın, ne edecin kalkmayı Ha… Haa… Haaa… Haaaa Yanlış oynadın be, ey ayı! Çek bir fırttı, bitiriver artık çayı Buyur; ağabey, buyur beyim, emriniz Daha ne istersin bey kardeş, paşasınız Mimar, doktor, avukat, memur neye yarar ki? Gel otur sandalyeye, bir kalçanı dayan ki Göresin hayat, duyasın yoktan feryat Ömrünce oraya ayak at Fakat Kalmaz, hiçbirinde bu hayat Bak ağabeyim, bak kardeşim, inanma Ömürden giden boş zamana da, aldanma Sen hep o tatlı kıvrak sözlere de kanma Atıver; defa etten tutup da zarını Boş ver, ar’ını İşi gücü, düşünme malını? Ne edeceksin, evde ki biricik karını? Dinleme, o yıkıcı bomboş palavrayı Gel otur; Vur Gözünün dikine tavlayı Satın al, ahretine mal olacak belayı... (24.04.2010)AZAP... |
ZEVKLE OKUDUM ŞAİRİM...
OKURKEN OKEY TAŞLARININ ÇIKARTTIĞI SESİ VE ÇAY KAŞIKLARININ TINISINI BİLE DUYDUM...
KALEMİNE YÜREĞİNE SAĞLIK....
YÜREK SESİN HİÇ SUSMAMASI DİLEĞİ İLE...
GÖNÜL NE KAHVE İSTER NE KAHVEHÂNE,
GÖNÜL SOHPET İSTER KAHVE BAHANE....
SAYGILARIMLA....