BEYAZ BİR GÜL BIRAKMIŞTIM
Kayaçlar üzerinde köpüren dalgalara
Suskun fakat derinden haykıran bakışlar sallıyorum Su üzerinde ki görüntümü dalgalandırıp Acizliğimi örtpas etmesi için Balık olup oltaya takılmak isterdim Çırpındıkça ruhumun avurtlarının parçalandığını hissetmek Kan kokusunun kokmuş tenimi çekilir hale getirmesi için Bir seferlik kaderden kopup Sonunu bildiğim bir figüranı oynamak için Zaferin ölüm acısına yol gösterdiğini Su yüzeyinden yaşadığım tabiata izletmek için Bir martı olup sen İstanbul’u selamlarken Gökyüzünden seninle birlikte selamlamak isterdim boğazı Benim ben olduğumdan habersiz İzlemek isterdim İstanbul’a karışmış olan güzelliğini Saçlarının rüzgara teslim oluşunu Ve gözlerinin güneşe umutlarını sunuşunu Varoluştan sonra ki her saniyede Yokoluşuma ne kadar yaklaştığımı Nasıl sensizliğe alışamadığımı... Sadece yanında olabilmektir belki de bütün mesele Yanında olup gölgenle serinlemekte Dudaklarınla aşklanıp Parmaklarımla yüzünde dolaşmakta Mutluluktan şaşkına dönüp Sarhoş olmakta... Ünlemin soru işaretine karıştığı yerdeyim şimdi Adımlarım ürkek ve manasız Kasırgaların kol gezdiği bir şehri barındıran et parçası yüreğim Sahipsiz,kurak,yıkık ve virane Bir ev var sadece sapa sağlam duran Işıkları ve kapısı hep açık İçerisi tozlanmış ve soğumuş Arka odada ki masada bir gül bırakmıştım Hala aynı yerinde duruyor Yeni açmakta olan beyaz bir gül Gelip senin almanı,sana gülüm dememi bekliyor... |