Ne söylesem, hicranı nefeslensem kar etmez!Daldım ummana yine efkârıma kandım Dağlanan sine-i melalimle bilmem ki niye hüzünle hep yaşadım Andım, anacağım kadar, bandım banacağım eleme ne vakit nasip olacak bahar Ah gönlüme kederi eken nazar, ne vakit hülyalara dalsam yinede hicran gözden akar Lakin derdim gam değil, ülfettedir har Bir gün yakacaktır haşyetiyle anlamlı nar, ey kar, gönlümdedir ar Gönlümde ne yar var ve ne de suhuletini payidar eden nazar kar, hasrete kanar Bin hüzün çöktü yine gönlüme ey kalbimin sahibi yar, hazan niye bu yüreğimi dağlar Firakına ram olduğum erdem kimde Nasibi hak olmazsa, dirliğim ne şiddetli avare, aşk iksiri gönlüme Dil lal oldu yine, gözler katrenin zahirinde, düşünmek niye mukadder halime Esin ver melali ahvalime, kalbi inşirah demek hala ötelerde, ayetler yâd ediyor yine Ne vakit bu kitabı celili elime alsam Hiç usanmadan hilkatine ram olsam ve uykumdan hazla ayılsam Maveranın meftun bırakan iklim kuşağında hesabı yudumlasam ve ağlasam Hiç arkama dahi bakmadan kalbi lekelerden kurtulsam, ruhumun hicranına kansam Ne ağır geliyor nefesin bizarlığı yine Daralan göğsümde bitmeyen bahane kepazeliğime eşlik ediyor öyle Bu bedbin aldırmazlık bilmem ki niye, kulluk yapmak nasip mucibinde söyle Ah kederle derlenen, hüzünle ahenkleşen gönlüm durma sen böyle iltica etmeli Rabbe Ne dostlar gelip geçti, mazileşti gitti Nağmelerin dile getirdiği hicran kimlerin yüreğinden sancıyı har etti Suskun kalbim bak yine boynumu büktü, gözlerim yaşlarıyla hissiyata gam ekti Kim burukluğu hakkıyla bildi, göçüp giden nefesim, edebin letafetinde mana yeşertti Bir gün yâd edilip, esin filizlenecektir Bu aşka amade olan gönlümün hicranı, mefkûremde küllenip gidecektir Dal kuruyacak, yapraklar düşecektir, bekleyen toprak idrakime ne söyleyecektir Hasretin nevi, sevdanın asudeliği, dilin edebi cazibesi, o hakikatle bütünleşecektir Mustafa CİLASUN |