SEN AĞLAMA BEBEĞİM...
Bugün sana uyurken baktım,
Öyle masum, öyle bebeksi, Bir o kadar da Günahsız ve Bir duru su gibi sadeydin… İçimin sızladığını hissettim Yüreğimin derinliklerinde… Bak birazdan uyanacak, Dünyaya bir kez daha “ Merhaba” diyeceksin. Yüzünü yıkayıp, Arındıracaksın Pislikleri. Birazdan oturacaksın Televizyonun karşısına, Seyredeceksin çizgi dünyanı. Bilemezsin ki, Gerçek dünyayı, Ve ekran ardında Olup bitenleri. Kim bilir ne hainlikler olacak. Ve sen hala gülerken Çizgi dünyanda, Bir kadın yerde sürünecek Süt verdiği memeleriyle Belki de birazdan Bıçaklanacak delik deşik Çantasındaki on yedi liraya. Ve sen hala güldüğünde, Dünyanın bilinmezliğinde Bir bomba düşecek Ocakların başına Senin gibi masum Senin gibi temiz Ve saf Bir o kadar da duru Çocukların başına… Sen saf ve temiz bebeğim, Sıcacık yuvanda Aç karnını doyurduğunda, Belki de bir çocuk Açlıktan ölecek, Annesinin kuru kemik Sütsüz memelerinde. Ve sen koşup oynarken Gülücükler içinde, Bir çocuk mayından kopan Ayaklarına ağlayacak… Sen ağlama bebeğim, Ağlayacak birileri varsa O da bizleriz Yüreği temiz, Saf ve bir o kadar da duru Bebeğim… Ertuğrul ERDOĞAN 2006 - BURSA |