HAYDİ KÖYÜMÜZE GİDELİM
Beynimi zonklatıyor şehrin gürültüsü.
Kalk Canan gidip köyümüzü görelim … Görülmeye değerdir şimdi doğanın süsü. Kırlarda sana papatyadan taçlar öreyim … Gidelim köyümüzde geçirelim baharı yazı. Gitsin artık ciğerlerimizdeki eksoz gazı. Hem de tanırız yeni yetme oğlanı kızı. Canan’ım gidip eşe dosta hatır soralım…. Sabahları birlikte yaparız koşuyu. Bir daha görürüz eşi, dostu, komşuyu. Yaparız salçayı, pekmezi , turşuyu. Kalk gidelim, birazda köyümüzde duralım…. Radyonun ,televizyonun sesini keselim. Çam bardağın suyunu ağaca asalım. Çıplak ayakla ılık toprağa basalım. Közlenmiş patates, soğanı yufkaya dürelim. Ciğerlerimize bol bol oksijen katarız. Öğleleri erenlerin gölgesinde yatarız. Mehtaplı gecelerde yolda volta atarız. Kalk gidip biran önce köyümüze varalım. Şafakta esen seher yelinin sesini, Dinleriz bülbülün güle yasını, Duyarız bir birimizin nefesini. Varıp güller arasına soframızı kuralım. __________ MEHMET ASLAN____ Sarayköy, 16 Nisan 2010 |
Bu ne özlem.
Yüreğine saglık arkadaşım
Kutlarım
Çok saygılar