GÜLİSTANDA GÜL KOKMAK -2
Edipler sevdasını nakşedince satırlara
Yüreğimize esen tatlı meltemler yetti İnci tanesi dizelerle gönlümüz bayram etti Aşkın coğrafyasından çıkan ışıklarla Gül tomurcukları baharda kıyama kalkınca Yürek güzelliklerini satırlarından okuduk ağlayarak Onlar ki yetişecek fidanlar için toprağı kazmaktadır Gülümüzü ölçülerimize mihenk Hayatımıza ahenk, hayallerimize renk yapamadık Müjdeli şafakların sevdasıyla Hülyalarımız yanıp tutuşsa da Hayatımıza umut ışığı olamadı Gölgelerimiz hep karanlıkta kaldı Gül’den çıkan kutlu ve mutlu ışıklar Yüreğimize şimşek olup çakmaktadır Batan güneşlerin arkasından donakaldık Topraklarımıza rahmet bulutları gelmez oldu Gül’süz hayatla ufuklarımıza karanlık düşüyor Hakikat denizine yelken açan sevda akıncıları Hüzünle hicret ettiler yurtlarına Gönüller çağlayan olup yârine akmaktadır Gönül pencerelerimiz kapandı Gerçekleri göremez olduk Umutsuzluk, hüzün ve çileler Gözyaşlarımızda çiçek olup açtı Bahar dalında sevda açan çiçeklerimiz sarardı Kardelenlerimiz boynu bükük kaldı Vuslat kervanını kaybeden hayallerimiz karardı Gül kokusunu alamayan gönüllerimiz iflas etti Elmasla taçlanacak yüreklerimiz kömüre dönüştü Kanadı kırık sevdalarımız umudunu kaybetti Özlemler artık gönülleri yakmaktadır Ertelenmiş hayalleri İpe çekilmiş idealleri Âşina olduğumuz melalleri Aşk iklimine erdirmek için Gül’e çok muhtacız Dalları kırılmış, karanlıklara sarılmış Umutları yorulmuş, yollarına tuzaklar kurulmuş sevda iklimine Aşkı getirmeye mecbur ve de mahkûmuz Çünkü Gül yüzlü Nebi bizlere bakmaktadır. 09.11.2008 |