..,,,,
sus
hiç bir şey konuşma sessizliğin içinde gömülü kalsın yaşanan o fırtınalar hani zaman, karanlığını yaşıyorsa kendince yelkovanları da durmuşsa gecenin ışıklar da çoktan sönmüşse şehirde gerek yok, kapama gözlerini de içinde konuşan insanları sustur önce ve duyma hiç bir sesi sadece rüzgarın sana söylediği şarkıyı dinle anlıyor musun hele şimdi bir de çarparcasına vuruyorsa yağmurun damlaları cama, yansıyorsa ıslaklığı pencerenin kenarına küçük bir kuş da sığınıyorsa koynuna ve görebiliyorsan yaşadığın dünyayı al başını ellerinin arasına seni düşündüğüm kadar beni düşün işte o zaman sen de ağla bırak yağmura karışsın gözyaşların bereketini bulsun ustaki düşünceler hep geçmişinde kalsa da hayatın esecek yine o rüzgar, ama dinecek fırtınalar artık beraberce içimizde yaşayacak acı bir tebessümle o tatlı hatıralar... Bu şiire katkılarından dolayı arkadaşım Ercan Güde’ye ne kadar teşekkür etsem azdır. |