)(-)(-)(-İŞTE BÖYLE BU VAZİYET BU HÂL’IM-)(-)(-)(Ey şair, Ne haldır bu hal’ın, söyle bu ne hal Düşüncelerin gizleniyor izbelerine Yüreğinin sesini dil söylemiyor Bakışların donuyor göz bebeğinde Bir solukta ulaşacağın yerde değil mutluluk Bu günün/se, dünü izlemiyor bak Soluyor gülüşün gamzelerinde Dinle hele, hele dinle,dinle bak Yokluğun kör kurşun yüreğime saplanan Günden güne eriyorum bil gayrı Dumanı yükselen ekmek misali Tütüyorsun gözlerimde gel gayrı N/olur beni uzaklarda arama Yüreğinin bir yerinde bul gayrı Anlat hele, hele anlat, anlat sen Nasıl geçer bensiz günün, günlerin Dualara uzandığın geceler Uzatıp da boş mu kaldı ellerin Resimlere bakıp bakıp ah çekip Hiç adımı söyledi mi dillerin Kanamadım buselerin hazzına İlham sensin pınarımda göze sen Okuyorum, yazıyorum sevdamı Şiir sensin, sen şiirsin dize sen Nasıl bakar bilsen kara gözlerin Nazarlara gelmeyesin göze sen Tan vaktinde ya da bir akşamüstü Sarmaşık misali sarsan diyorum Özlemler sevdamı esir almadan Hasreti, özlemi kovsan diyorum Karşıma dikilip tutup elimden Yılların hesabın sorsan diyorum İşte böyle bu vaziyet bu hâl’ım Haykırırsam duyar mısın sesimi Ne etsem de değişmiyor ahvâl’ım İzbe’dedir gören olmaz yasımı Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz İZBE:Basık,nemli,loş kuytu yer |