7
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1485
Okunma
desem ki
ulu bir dağdan esiyor rüzigarı sevdiğimin
ve eteklerinde yeşilimi karıp beyazına
çalıyordu kapısını gözlerimin
desem ki
ey çılgın değişim
göğün genleştiği sestiniz
duman ve yanık kokusundan
ve iç çekişlerinden gürgenlerin
ve yalnızlığın ürperen hışırtısından geçtiniz
desem ki
indiğini görürsem bakışlarının
ki esirgenen aşılanmasıdır rüzgarın suya
ellerimiz yürür yıldız ırmaklarını
karanlıktan aydınlığa
desem ki
hüzün birikiyordu bahçeleri güneşli
akşamüzeri evlerinde doğunun
yüzü, yüzüm. gülmeye doğrulamayan
sırtı güne yaslı baldıranlardan
desem ki
nerede kaldınız.
bunca mevsim
kördüğüm olduğu zaman
derin bir yaradan siliyorken kara merhemi
akıp duran, akıp durmayan acılarımdan
desem ki
benim, binlerin içinde bir birimlik ömrüm
sözcükler ve nakaratlarla
oradan oraya taşınan
kırsal düşleri, çok renkli iletkenlere baş tutan
desem ki
birdenbire çok sızlardı burnum
tam da bu yüzden katlardık gül nöbetlerini
şiir susan yazgı denginin sandık sarılarından
şimdi desem ki
benim mutluluğum kolaydır
bir şilep daha geçer bağrımı, ağrıdan
.....................
5.0
100% (7)