gülümse diye, diyen kimse yok burada…
hasreti anlatan,
seni anlatan, ve şarkıda dediği gibi, gülümsemeye çalışıyorum… ama hiç gerçekçi olamıyorum kendime ve başkasına… Kemal Burkay yazdı, Minik Serçe okudu, yazarken ve o şarkıyı okurken kim gerçekleştirebildi, gülümsemeyi… yazan sürgün edildi, söyleyen hasret çekti sevdiğine, ben ise, ikisini de beraber yaşadım. gülümse diye, diyen kimse yok burada… dinliyorum ve seni özlüyorum gülemiyorum bulutlar halen burada çakıl taşlarım ise hiç olmadı benim. ama sen, gerçekten başkaydın… ne şehir bana küstü nede annem, ben kendime ve sana küstüm… gidiyorum derken… sahiplenmeyi bekleyen kediler hep sokaktaydılar oysa… gülümse diye, diyen kimse yok burada… yaşadığım yerde iklim hep aynı orman hiç yok, eskiden vardı oysa film de hiç gelmedi, gelse çok seyircisi olacaktı izlemek için ama iklim hep bozkırdı… gülümse diye, diyen kimse yok burada… sende yoksun, bu şehirde, bu sensizlikte… |
ben kendime ve sana küstüm…
gidiyorum derken…
'sahiplenmeyi bekleyen kediler
hep sokaktaydılar oysa…'
............
işte son iki satır vuruyor..
başka şiilerde görüşmek üzere..