Ey badı sabah için hıçkıran gönül!Vaat edilen umut niye aman vermiyor Salıverdiğim nefesler hicranımla hesapla bedelleşiyor Ruhumun azadeliği yüreğimi burkarak, sineme hasreti yağdırıyor Dilim susuyor, kalbim konuşuyor, gözlerim mecalsiz bir şekilde ufka bakıyor Her attığım adımda gözüm kararıyor Göçtüğüm mekânlar artık nefesimi bırakarak ağlıyor Bilmem ki geriye ne kalıyor, ne bir ses ve ne de bir eser bağlıyor Ruhumun bizarlığı niye halimi korkutuyor, hesap kalbimde bir başkalaşıyor Yalnızlığıma avdet eden yârin sesi Ruhuma şevk bahşeden busesi, edebiyle o aziz nefesi Sanki kalbime vuslatın payesiydi, fakirliğime hamiyeti eğledi İşte sineme sudur eden süruru ve nefesin ilzamında ki kutlu nuru anlamıştım Çekildiğim sessizliğimle onu andım Bağrımın yangınlığında ve hıçkıran umutlarımla ağladım O an ve geçmeyen aşkı zamanda bilmem ki ne kadar dağlandım Çok dalgındım, görmediğim dalgaların serencamında hicranımı yudumladım Hüznün feyziyle ellerimi öyle açtım Ağladım, durmadan yüreğimi açarak yangında adımladım Acizliğimle ve dilimin sefilliğinde halimin fakirliğini Rabbime anlattım Gönlümü aç, çilede inkişafı ruhuma kat nefesimi sürurla ve edeple halime tat Dinmiyor elemin furyası kalbimde Bilmem ki daha ne kadar refakat edecek bu sefil halime Hani o iştiyakla bıraktığım kutlu umutlarım hala nasibi hak seferinde Ömür sahifemde, nefesin göçü haşyetiyle elemle demde, mizan hazin halimde Bir nazar eğleme artık nefes bitti Sürur kalmayınca kalbimde şevk tükendi ve sessiz gitti Beyan edemediğim meramım ve mısralara yazdığım yangınlığım hissedildi Gönül ummana yöneldi, derdi gamını hicranıyla ve nefesin kalanıyla ona döktü Mustafa CİLASUN |