* İLKBAHAR *
Soruyordun
Bahar, işte Her zerreme sinen bahar kokusu Az önce sordum kokan toprağa Kalbim hangi çiçeğe bağlandı Hangi makamda çözüldü Mimozaların dibinde gölgelendi özgürlüğüm Bir Ege yeliyim, saçlarını okşadıkça Ben aşkı iyi bilen bir şairim,kimselerin bilmediği bir giz; Kısık bir gemici feneri görünüyor uzaklardan (Sabahın inceliğinde uyanan bir çocuk sesi) Bir buluta tutunmuş... mehtap geceye hazırlanıyor Sorgulu düşlerle beklediğim bahar Penceremin camında konaklansın isterdim. Sokağımda bir çam ağacı Dallarında şakıyan kuş cilvesi Esti rüzgâr serin serin örselendi yüreğim Öyle dağıldım ki ay, silkindi, yıldızlar kaydı kınından Bir masal gibi usulca akıyor zman, Mevsimlerde sakladığım, gül kokusu ellerin Şimdi, Güneşi demliyor küçük siyah gözlerim. Denizlerden geçip özlenen bir akşam üstü’ydün Uzakları aşıp gelen kayıp mavi Mehtaplı bir gecenin haziranısın birden Dalgalara kaptırmak istemiyorum gözlerini Sızar yüreğimden bir acı olarak Bilsen ne zor hasretini bastırırken göğsüme Yani o hüzün yüklü hazirandan Nuri Dağdelen Özdre-İzmir 27. 3. 2010 Saat 23.7 |