KIRMIZI GÜL
KIRMIZI GÜL
kırmızı gülün adı saklı kaldı hep aklımda yasanılanlar ıyı de olsa ayrılık son veda oldu dudagımda kırmızı gülün adı kaldı hatıralarda her buluşmamızda gönül bahcemden bir gül vermiştim sana severken kırmızı gülleri beni görmezdi gözlerin sözlerin oksamaşdı yüzümü tutmazdı ellerinin elleimi en uzun anlatım biciminde susardın bana bense haykırırcasına bagırırdım beni seviyormusun diye yankılanırdı icimde sevdan gözlerini usulca kapatıp ewet der gibi başını öne egerdin dünyalar benim olurdu sanki o an güneş gülercesine vururdu yüzüne oturup dalgalrın kıyısına en mutlu en güsel yarınları kurardık yazardık kumsala askımızın adını dalgalara ınat hava kararırdı gözlerinin karasında solardı elindeki kırmızı gül adım adım son bir vedayla her veda yeni bir günde merhaba olurdu özlerdim seni kucak dolusu güller gibi geceleri aglardım usulca yagan yagmur gibi sulardım sanki içimdeki gül bahcemi yıldızlara sorardım sevgini her kayan yıldız anlatırdı sanki beni ben sende sevmiştim kırmızı gülleri dikeni gece gibi acıtsada yüregimi sabahın ilk ışıklarında yediveren gibi yaprak yaprak acmalarını sevdim kırmızı güllerin her buluşmamızda merhaba deyıp elıne kırmızı gül vermeyı sevdimm gün ortasında rüzgarı sevdim saclarını savururcasına gulun dallarını savururcasına gülün yapraklarını dalgalandırırcasına sevdım kokunu özledım gül kokan gönül kokan yar ben kırmızı bir gül sevdim gönül defterımın en son sayfasında kuruyup kalan kırmızı birgüllü |