TİTİMOHA
Uzaklarda,
Ta uzaklarda, Hüznün ve elemin zirvesinde Dertli bir kuş yaşarmış. İşte bu yüzden ismini de Titimoha koymuşlar onun. Daha henüz küçükken Dert yumağı olmuş Gözlerinde yaş, Yumuşak yüreğiyle Çilenin hamurunu yoğurmuş Garip Titimoha. Uçsuz bucaksız çölün Kasıp kavuran sıcağında Çarpık çarpık kanat vurarak uçan Sen Titimoha! Söyler misin? Hangi kahpe şehrin Bakire sokaklarındaki İs lambaları altında Çığlık çığlığa feryat eden, Namus naraları atan Körpecik kızların ıstırabını tattın. Söyler misin? Hangi nahoş akşamların Kızıllığında kaldın? İnlemelerin çok içten, Çok acı Titimoha. Sen de mi bilirsin yoksa? Geceyi Buz kesen kaldırım taşları üzerinde Geçirmenin acısını. Sen de mi bilirsin Tititmoha, sen de mi bilirsin? Beton yığınları arasında Goncalardan yoksun Yeşile hasret, Maviye hasret, Toprağa, tohuma hasret Sersefil tepelere hasret, Dahası mis kokan köylere Hasret kalmışlığın acısını. Eskiden Titimoha Güzel mi güzel köyüm vardı benimde Fakirhane ama bereketli evim, Mutlu bir yuvam vardı. Sırma saçlı, kalem kaşlı sevdiğim bile... Bazen kırık sazımı alır Uzun uzun çalardım onun için Dağlarda, bahçelerde, vadilerde... Bazen de Köyün kıyısındaki Büyük çınarın altında Buluşurduk onunla, Gün batımına doğru. Hele Titimoha bir de annemin Özene bezene yufka açışı vardı, Tandır yapışı vardı ki, Asla unutamam O sımsıcak mis kokulu bazlamaları. Özledim Titimoha Çok özledim doğrusu. Evet Titimoha Şimdi ise ben bu büyük şehrin, Zehir kusan Fabrika bacaları arasında Duman solumaktayım. Önce ekmeğim bozuldu Titimoha, Aşım bozuldu, Suyum bozuldu, Neyim kaldı ki? Daha sonra hepsi bozuldu. Bozdular Titimoha bozdular, Her şeyimi bozdular benim. Örfümü, adetimi Ahlakımı, terbiyemi bozdular. İffetimi, namusumu Cesur ve kahramanlığımı bozdular. Kısacası Titimoha, İnsanlığımı bozdular benim, insanlığımı Hem de insan geçinenler. İşte böyle Titimoha, işte böyle Ülkeme girdiler, Şehrime girdiler, Sokağıma, evime Ve içime girdiler. Beni aldılar, Benliğimi aldılar benden. De hele Titimoha, de hele Şimdi sen anlat derdini Bilirim senin yaran büyüktür Üstelik bir de ben üzdüm seni. Ama boşver Titimoha, boşver Sakın benim için üzülme, kederlenme. Varsın benim boynum bükük Kalbim kırık olsun, Varsın benim kardelenlerim, Papatyalarım ve çiğdemlerim açmasın, Varsın küçük kanaryam Ötmesin benim, Varsın benim de yüzüm Gülmesin Titimoha. Haydi şimdi sen anlat, anlat Titimoha Enfazın en dehşetini Vahşetin görülmemişini yaşayan Mazlumları, Uzun kış gecelerinde Kar tanecikleri arasında Kıvrıla kıvrıla inleyen Minik yavruların Korkunç serüvenini anlat. Bir de küçücük bebeği Dilim dilim doğrayan, Çocuk yaştaki kızlara Tecavüz eden, Tertemiz vücutlarını, Al yanaklarını pisleyen Salyalı ağızları anlat. Küfürlerle ateş püsküren Canileri, haydutları anlat. Açlık kamplarını Ve toplu mezarları anlat. Anlat Titimoha, anlat İnsanları kurtuluşa davet eden Kutsal çağrının, Vahşice susturulduğu Kızıl akşamı anlat. Kan ve barut kakusundan başka Hayat görmemiş Öksüzleri, Ağlamaktan gülmeyi tanıyamamış Yetimleri anlat. Ve bir şehrin Semalarında yağan bombaları, Sokaklarındaki cesetleri anlat. Küçücük bir çocuğun Çığlıklarla dolu haykırışını anlat. Ve bir de, bir de bütün bunlara Seyirci kalan insanlığı, Kardeşliği, çağdaşlığı anlat. Anlat Titimoha, anlat Anlat ki bu modern çağın Vicdan yoksunu, Merhamet yoksunu İnsan kalıpları utansın, Rezalet duvarında parçalansın. Ne o Titimoha? Niçin susuyorsun? Hala anlatmayacak mısın? Bir an yutkundun Ve daldın uzaklara. Hadi ama davran biraz Anlat, anlat bana derdini. Yoksa! yoksa! Titimoha, yoksa sen... Şimdi anladım, Evet şimdi anladım seni. Kan dolu gözlerimdeki ıstırap, Yorgun kanatlarımdaki çile, Ve beni yiyip bitiren acı Sende de var Tititmoha, sende de. Sen ki tüm bu insanların Çile yüklü heybesini taşıyan Yaralı bir kuşsun. Seviyorum Titimoha, seviyorum seni Çileni seviyorum, Derdini seviyorum, Kederini ve ıstırabını seviyorum senin. Not: Titimoha, Güney Afrika taraflarında yaşayan ve görünüşü tıpkı hüzünlü bir insanı andıran bir kuşun adıdır... Mehmet Akif UÇAR |
anlatılan masallar gibi bir girişle ancak düz bir metin halinde paylaşılması gereken bir deneme.
ilk girişte bir varlığı anlatırken, sonra bir anda o varlıkla sohbete giren bir zaman karmaşası var. Titimoha şiire konmasın, hüzünler bu kadar ucuz olmamalı.