Kokusu yalnız KorkuÇok fazla üzülmekten korkarsan kaçırırsın zamanı Üzerime gelince kaybettiklerim Aklımı istila ederse özlemler Onlarca korkudan sıyrılmak ne mümkün Zorlama yaşanır mı söyle toprak örtmüşse Nurdan … Nasıl bir yaşam ki bu hep bir kaçış ve korkusuz kovalamaca Körebe misali el yordamı yaşanmıyor Üşütüyor karanlıktan gelen esintiler Ayaza bir ürperme doluyor buhar nefesimde Zehri en ücra iliklerime çekip kasvetini sessizliğin Ciğerlerimde papatya dumanı özlemin Bir yanım kızarır hasretinden Bir yan buzullardan sarkar kanım Gecenin sisini giyinmiş çıplak tenine gökyüzü Ses verircesine dışarılardan camıma vuran damla Siyahın en hasını delen perdem Duvarlarıma ışık vuran bir çift far Ensemde silinmeyen yağmurun ıslaklığı Ve içimde bitmez hasret Öyle bir gece yıldızlar el ele verip terk etmişler Dilenci gözlerim gün saymanın en acıtan yanı Kayıp zamanları nafile misallerle yakmak Yakılan anılarla ısınmaya çalışmak Kesmiyor içimin hasretini hiç bir söz Kabullenmeli aklım yaşamayı Yaşlanmayı Doğumdan ölüme Her bir anı silinmez ki ellerimin ısısı Unutamam… |