ölüm kelebeği
volkanlar kaynar sinem de
bilmem ki ne dedim ki kime kilem de söz söylemez çalar gönül kirvem de onu arar arar görmez gözler körsede kimde bulur ki gönül sevgi tenini bulamaz ki dengi dengi ne kerimi kimse bilmez gönlümde ki selimi arar ararsa da bulamaz ki terimi kör gözleri görmez olmuş aşık ölmüşdür onun içinmi kelebeğe dönmüşdür kozasın dan ayrılmak yüreğine koymuşdur sevdalara küsmüş aşka lanet koymuştur volkanlardan yansada özü meşale aşk mı getirmiş söyleyin onu bu hale vefasızlıktan vefalıya bu gale ölüp ölüp terkedilmek şan olsa bu hale yoktur mecnun luktan bir zerre pare kelebeğim narinim kanadı kırıkki yarenim kimse bilmezki gönlündeki ateşi herkes sanır gönlü akılsız leşi oysa yürür kızgın eteşlerde kaçar hep kovalanır seçişlerde yoktur gönlüne deng hiçbir eşi gelir diye bekler olmuş sevgi keşi kimisi der asla vazgeçmem diye kimisi seni kimseye yar etmem niye tutunamaz ki gönüllere tutunamaz aşklara aşklar doymaz kin nefret siyer e peşinde iz sürerler kelebek kelebekde ne diye arar döner kelebeğim sevdiğini semazen gibi hakka el açar ey mevlam gör beni beni gömülür yanlızlık kabrine gönlü güvenmez kime güvensin garip hançerlerin acısı dinmez geçmişi siliyor sözde geleceği simgeyi bağlanamıyor gönül sevsede seviyormu sevmiyormu deyi deyi kaçıyor dününden bugününden aşklarsa hep kumar zaten kelebek ölüm kelebeği bir günlükmüş kelebeğin gözdeki emeği unutulmakmış renkler deki mazi meleği alıngan kanatları incinir incitirse seveni çırpınırdı ölmekde olsa görseydi keşke gerçek seveniiii |