II
güneş köyün tozlu çatılarını henüz ısıtıyordu
avare bir rüzgar ağaçların saçlarını tararken ve çoban köpeklerinin havlamaları ırgat gölgelerine karışmamışken nasırlı ellerle işlenmiş toprak burcu burcu koku salıyordu çiğ tanelerinin arasından. gülizar köylü güzeli gülizar köyün en güzeli yıldızsız geceler gibi kömür karası gözlerini günün ilk ışıklarına ovuşturarak çıplak ayakları çimenlerde süzülürcesine sabah sütünü almaya gidiyordu sarıkızdan. köyün çıkışında gürül gürül derme çatma tuğlalarla çevrilmiş kim bilir kaç sevdaya tanıklık etmiş ve kim bilir kaç sevdalıya umut olmuş aşıklar çeşmesi. yanı başında kocaman bir çınar gövdesinde sevdalılar var. memet şahin bakışlı memet sevda nakışlı yavaşça araladı damın kapısını toprağın anaç kokusunu içine çekerek yapıştı sabanın sapına ve bir eliyle kara öküzün alnını okşayarak. toprak insanları yeni bir güne gülümsüyordu ellerini siper etmiş alnına uzak ufuklara bakarak... |