CELLAT
Çıkarıp düşleri,
billur kafeslerinden, sokarak eşkiya kılığına, hüzne meraklı iklimlerden, düş kurusu toplamaya vakit yok... Yelesine zümrüdüankanın, yeşilini kuşanarak, almalı beni sırtına, zaman eyerli kısrak. Yaya hikayelerle yaşamaya, vakit yok... Sıyrılıp eşyanın ruhundan, geriye ne kaldıysa, gri tadındaki, çıplaklığından, üzerime bir elbise dikmeli, olduğumdan biraz daha, yaşıyor göstermeli beni, o anda yaşanan. Vakit yok... İşte, ışığını kısıyor ay. İçimin perdeleri raksediyor, kıvrak kıvrak. Boşluğa akıyor aynalar, korkuya sırlanarak. Zevkle çiziyor eşgalimi, hazır iğne delikli zindanım. Muhbir bakışların ele verdi adımı, Mağlubum aşka, kalbimde taşıyorum celladımı. |
hoştu baya, güzeldi... tebrikler..