gardiyan ve bahçivanÖlümle yaşam arasında ince bir sevgi seni sevmek Nasıl çizmişler,kalbim avuçların arasında kambur bir deynek Taşıyamayacağım kadar sevdayı yüklemiş gidersin İki büklüm halime acıyıp bir köşeye bırakayım mı dersin Yanlış tanımışsın sen beni,ben kuru bir ağaç dalı değilim Çok şey mi istedim bir kere sulasan çınar olurdum sevgilim Bekle ey kalbim elbet bir gün sıra sanada gelir,yaşamak için baharı İşte o zaman durursun sevdanın önünde aslanca delikanlı Sen ki beni deli eden,kör kuyulara atıp,karanlığa iten,gönül kelepçem Sen ki nice sevdalar yaşamış ama tek bir gülün açtığı,gönül bahçem Sen kara gözlerinle gecelerimi aydınlatan kandil Sen işte sen anla gidemem,sev ve Leyla’ca Aslı’ca sevil Yalnızlığın kıyısındayım dalgalar vurur rıhtıma Hala ararım umutları, şimdi onlar çaresiz uzanmış gönül tahtıma Fırtınalar süzülür karaya yakarır tekrar şans diye kara bahtıma Sevda nedir anne 18 bahardır bulamadım yazık geçen hayatıma Bir bahçem olmasını isterdim küçükken İçind eçiçrkler ve sen birde ben Her çiçeğin içinde bir hayalim saklı Hangi Mecnun’un yeter ki sevdaya ömür biçmeye aklı Sen ölümsüz sevdalara prangalar vurup yalnızlığa tutsak eden gardiyan Ben gül bahçesinde syitk sevdakarı yeşerten bahçivan İşte aramızdaki fark sen öldürüyorsun,ben yaşatıyorum Ama olsun ben ölümü de ölümü de seviyorum |