GÜN BUGÜN DÜR
Kaderde yazılanın gelip çattığı
Bir çiğnem etin kemiğe giydirilip Bir sırlı imtihan için dünyaya gönderildiği O günde Doğdum Doğar doğmaz tebessümler yağdırmak istedim Merakla, korkuyla, heyecanla bekleşenlere Ötelerin müjdesini vermek istercesine Lakin, sadece ağlayabildim Daha ilk günde akmadan kuruyan gözyaşlarımı Kesik çığlıklarıma katarak Kimbilir belki Müjdeyi hak etmenin zorluğunu anlatmak istercesine Sonra Gerçeğe varmak için yürümek gerekti Yürümek için ayağa kalkmak Ayağa kalkmayı her deneyişimde Ya yıkıldım, ya çöktüm Sanki ömrümce işleyeceğim günahlar Bir çekilmez yük olup binmişti omuzlarıma Halimi anlatmak için Halden anlayan birini bulup Konuşmak istedim İlk günde akmadan kuruyan gözyaşlarım gibi Konuşmadan sustum Sessiz çığlıklarım çözülmez bir düğüm olup boğazımda Sıktı, sıktı, sıktı Dünden bugüne çok şey değişti Büyüdüm artık Boğazıma atılan düğümler çözüldü Konuşmayı öğrendim Sırtıma binen yüke omuz verenlerim var Ayağa kalkmayı, yürümeyi başardım Haykıracak ve koşacak olduğum Yarınlarda Son gülen, hem iyi gülen BEN olacağım Mustafa Ali UĞURTAN |